3. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17650 Karar No: 2017/1535 Karar Tarihi: 16.02.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/17650 Esas 2017/1535 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2015/17650 E. , 2017/1535 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı tarafından elektrik borcu nedeni ile haksız olarak icra takibi başlatıldığını, davalı kuruma herhangi bir borcu bulunmadığını, adına elektrik aboneliği olmadığını, ilgili abonenin bulunduğu taşınmazın sahibi veya kiracısı olmadığını belirterek, davalı kuruma borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapılmış olması nedeni ile takip miktarının % 20"si üzerinden kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davacının ödenmemiş eletrik borcu bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile Alanya 1. İcra Müdürlüğünün 2012/658 esas sayılı dosyası nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davacının tazminat talebinin kabulü ile 3.822,83 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafınan temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İİK’nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir. Eldeki davada davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir. SONUÇ : Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün ikinci fıkrasında yer alan ""Davacının tazminat talebinin kabulü ile 3.822,83 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak % 20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, "" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,"" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.