Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen 14.07.2009 gün ve 2009/293 E- 410 K. sayılı Kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan çıkan 18.11.2009 gün ve 2009/15-459 Esas- 541 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu’nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; Eser sözleşmesinin haksız feshine dayalı cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, yanlar arasında imzalanan sözleşmenin, davalı tarafından tek yanlı ve haksız olarak fesih edildiğini belirtilerek, cezai şart ve maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Sözleşmede, programların sunuculuğunu ve oyunculuğunu davalı, yapımcılığını ise davacı üstlenmiştir.
Mahkemece, yanlar arasındaki uyuşmazlığın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Özel Dairece; yanlar arasındaki sözleşmenin konusu ve hükümleri değerlendirildiğinde; sözleşmenin, Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlanan bir “eser” sözleşmesi olduğu, mahkemece uyuşmazlığın esasına girilerek sonuçlandırılması gerektiği, gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Yerel mahkemece, önceki gerekçeler tekrarlanarak ve genişletilerek direnme kararı verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca; yanlar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerindeki hükümler ile sözleşme dikkate alınarak çözüme kavuşturulması ve Asliye Ticaret Mahkemesince davaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
Davalı vekili, davada İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu ileri sürerek karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasına geçilmeden önce, HUMK.’un 440/III–3 maddesi hükmü karşısında, mahkemece verilen görevsizlik kararını bozan, Hukuk Genel Kurulu Kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilmesinin mümkün olup olmadığı hususu ön sorun olarak incelenmiştir.
Burada Yargıtay’ca verilen hangi kararlar aleyhine karar düzeltme yoluna gidilemeyeceğinin açıklanmasında fayda bulunmaktadır. Şöyle ki,
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440/III-3. maddesi
"1-Sulh Mahkemesi Kararlarının temyizi üzerine, Yargıtay’ca verilen karara karşı karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Ancak (istisnaları);
a)Mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları hakkındaki Sulh Hukuk Mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay Kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(Md.440/III-1).
b)Kira sözleşmesi ile ilgili,
aa-Kira sözleşmesine dayanan tahliye (ve akdin feshi) davalarına ilişkin olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(yalnız bunun için gayrimenkulün bir yıllık kira bedeli toplamının karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir(Md.440/III–2).
bb-Tahliye veya kira akdinin feshi davaları ile birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına ilişkin olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay Kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(yalnız bunun için istenen kira alacağının veya tazminat tutarının karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir) (Md.440/III-2).
cc-Tahliye veya kira akdinin feshi davalarına veya bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı veya tazminat davalarına karşılık olarak açılan karşılık davalara ilişkin olmak üzere Sulh Hukuk Mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay Kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(yalnız bunun için karşılık davanın miktar veya değerinin karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir)(Md.440/III-2).
c)Kat Mülkiyeti Kanunundan doğan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi kararları hakkındaki Yargıtay Kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilebilir(yalnız bunun için davanın miktar veya değerinin karar düzeltme sınırından az olmaması gerekir)(Md.440/III-2).
2-Miktar veya değeri altı milyar lira (2006 yılında 6.580,00 YTL.; 2007 yılında 7.090,00 YTL.; 2008 yılında 7.600,00 YTL.; 2009 yılında 8.510,00 YTL.; 2010 yılında 8.690 TL) den (m.427, V) az olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına; (Md.440/III–1).
3-Usule ilişkin nihai kararlar hakkındaki Yargıtay kararları hakkında;
a)Görevsizlik kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay Kararlarına karşı karar düzeltme yoluna gidilemez (Md.440/III-3).
b)Yetkisizlik kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay Kararlarına karşı; (Md.440/III–3).
c)Hâkimin reddi hakkındaki merci kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı; (Md.440/III–3).
d)Davanın açılmamış sayılması kararlarının (Md.193/IV; md.194; md.409/V) temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı; (Md.440/III–3).
e)Karşılık davanın açılmamış sayılması kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay Kararlarına karşı;(md.440/III–3).
f)Başka mahkemelerde açılmış olan davaların birleştirilmesi kararının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararına karşı; (Md.440/III–3).
g)Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yargı yeri belirlemesine (merci tayinine) ilişkin kararlarına karşı; (Md.440/III–3).
4-Hakemlerin verdikleri hükümlerin ve HUMK.’un tahkim hükümlerine göre mahkemece verilecek kararların (örneğin md.519) onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararlarına karşı ve
5-İş Mahkemesi kararlarının temyizi üzerine verilen Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemez (İş Mahkemeleri Kanunun md.8/III). (Prof. Dr. Baki Kuru; Hukuk Muhakemeleri Usulü; Baskı;2001, cilt;5, sayfa;4851 vd.)" hükmünü içermektedir.
Bu durum karşısında, HUMK.’un 440/III–3. maddesinin açık ve amir hükmü uyarınca, yerel mahkemenin Hukuk Genel Kurulu’nun, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığına ilişkin bozma kararına karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla karar düzeltme istemine ilişkin dilekçenin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme istemine ilişkin dilekçenin REDDİNE, istek halinde karar düzeltme harcının iadesine, 28.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.