5. Ceza Dairesi Esas No: 2014/6790 Karar No: 2016/7102 Karar Tarihi: 30.06.2016
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/6790 Esas 2016/7102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık tefecilik suçuyla mahkum edilmiş fakat temyiz başvurusu sonucu karar bozulmuştur. Sanığın kazanç elde etme amacı olmadan tanıklara borç para verdiğine dair savunması, tanıkların beyanları ve diğer delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sanığın suçu işlediğine dair yeterli ve yasal delil bulunmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle, şüpheden sanık yararlanır ilkesine göre sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Kanunlar açısından, Anayasa m. 38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m. 14/2 ve CMUK'un 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve 321. maddesi uyarınca karar bozulmuştur.
5. Ceza Dairesi 2014/6790 E. , 2016/7102 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Ceza yargılaması sonucunda mahkumiyet kararının verilebilmesi için suç oluşturan fiilin sanık tarafından işlendiğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak, herkesi inandıracak biçimde kanıtlanması ve şüphenin masumiyet karinesinin gereği olarak sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği (Anayasa m.38/4, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6/2, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi m. 11, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi m.14/2), ancak sanığın kazanç elde etme amacı olmadan tanıklara borç para verdiğine dair aşamalarda değişmeyen ve birbiriyle uyumlu savunması, tanıklar ..., Selver Gültekin, Aydın Eraslan, Adem Yılmaz, Yılmaz Çıtak, İbrahim Yürüklü, ..., ..."ın faiz ile para almadıklarına dair savunmayı doğrulayan ve değişmeyen beyanları ile dosyadaki tüm diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, savunmanın aksine sanığın atılı suçu işlediğine dair yasal ve yeterli delil bulunmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.