5. Ceza Dairesi 2014/2568 E. , 2016/7101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ..."ın hükümden sonra temyiz incelemesi sırasında 19/01/2014 tarihinde öldüğü UYAP ortamından temin edilen güncel nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılıp sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Katılan ile komşusu İnci Balaban"ın karşılıklı olarak birbirleri aleyhine yaptıkları şikayetin aynı dosyada birleştirildiği, katılanın ilk şikayeti üzerine sanıklar ... ve ..."nun görevlerinin gereklerini yerine getirmeyerek kömürlüğe işlem yapmadıkları, ikinci şikayet ile ilgili olarak da katılana imara aykırı balkon yapımından dolayı fazla ceza yazarak mağduriyetine neden oldukları anlaşıldığından aynı suçun bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda işlenmesi söz konusu olduğu ve TCK"nın 257/1, 43. maddeleri ile uygulama yapılması gerektiği halde, suç kasıtlarının nasıl yenilendiği eylemlerinin neden bağımsız suç kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle gösterilmeden aynı Yasanın 257/1 ve 257/2. maddeleri ile iki kez cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Sanık ..."ın imara aykırı ruhsatsız kömürlüğü ve binayı görüp fotoğrafladığı halde imara aykırı ve ruhsatsız bu yapı için düzenlemesi gereken yapı tatil zaptını düzenlememesi eyleminin ise TCK"nın 257/2. maddesinde belirtilen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden aynı Yasanın 257/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklar hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezaları ertelendiği halde TCK"nın 53/1. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmek suretiyle aynı Kanunun 53/4. maddesine aykırı davranılması,
5237 sayılı TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, cezanın infazından sonra başlamak üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibariyle, Belediyenin giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının bulunmadığı gözetilerek, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "zararın karşılanmamış olması" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.