14. Hukuk Dairesi 2015/4437 E. , 2017/7496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.02.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ..."ün davalıların murisi ... ile noterde yaptıkları 08.12.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle 778 parsel sayılı taşınmazın 15.000 m2 yüzölçümündeki bölümünü satın aldığını, satış bedelini nakden ve peşinen ödediğini ve taşınmazı teslim aldığını, daha sonra taşınmaz üzerinde iki katlı ev, islim damı ve depo inşa ettiğini ve meyve ağaçları diktiğini, davalıların murisi ..."in taşınmazın sözleşmeye konu miktarının tamamını devretmesi gerekirken taşınmazı ifraz ettirmek suretiyle 11.963 m2 yüzölçümlü 854 parsel sayılı taşınmazı müvekkili adına tescil ettirdiğini, devredilmeyen miktarın 2.000 m2.lik kısmının 778 nolu parselden ifrazen oluşan 855 nolu parselde, 1.037 m2.lik kısmının ise ifrazen oluşan 858 nolu parselde kaldığını ileri sürerek kalan miktarın anılan taşınmazlardan ifraz edilerek müvekkiline ait taşınmazla tevhit edilmek suretiyle müvekkili adına tapuya tescilini, olmadığı taktirde şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş; sözleşmeye konu 778 nolu parselin ifraz görerek ortadan kalkması nedeniyle sözleşmenin uygulanma olanağının bulunmadığını, davacının esasen 1.200 m2.lik yerin bedelini ödediğini, buna karşılık bahsedilen miktar kadar yerin kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davacı ... mirasçıları vekili, 17.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile muris ... adına kayıtlı 854 nolu parselin yenileme kadastrosu sonucu 186 ada 15 parsel numarası ile 13.363,85 m2 yüzölçümlü olarak ... mirasçıları adına tescil edildiğini, kalan 1.636 m2.lik kısmın 1.234 m2.sinin 186 ada 16 nolu parselde (eski 855 nolu parsel), 402 m2.sinin ise 14 nolu parselde (eski 855 nolu parsel) kaldığını belirterek tapu iptali ve tescil talebini yinelemiş, olmadığı taktirde anılan taşınmazlar içerisinde kalan murise ait muhdesatların bedeli olarak 58.186,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davaya konu davacı ... ile davalıların murisi ... arasında yapılan 08.12.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin 778 sayılı parselin 15.000 m2 miktarındaki bölümü bakımından düzenlendiği, ancak satış vaadi sözleşmesinin eki olarak bu alanı gösterir herhangi bir krokinin anılan sözleşmede belirtilmediği, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle 778 sayılı parselin yüzölçümünün ise 123.600 m2 olduğu, daha sonra 778 sayılı parselin İl İdare Kurulu"nun 16.06.1999 tarihli kararıyla dört kısma ifraz edilerek 854, 855, 856 ve 857 parsel sayılı taşınmazların oluşturulduğu ve aynı tarihte davalıların murisi ... tarafından 11.963 m2 yüzölçümündeki 854 sayılı parselin davacıların murisi ..."e devredildiği, akabinde 854 sayılı parselin 3402 Sayılı Yasanın 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucu 13.363 m2 yüzölçümlü olarak 186 ada 15 parsel numarasıyla davacı ... mirasçıları adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası hükmüne göre; veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şüyulandırılan, Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz.
Bunun yanısıra, ifraz işlemleri bakımından 5403 Sayılı Kanunla getirilen yasal sınırlamalara dikkat edilmesi de zorunluluk arzetmektedir.
Öte yandan, mahkemece teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, Belediye dışında ise İl İdare Kurulundan İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre ifraz ve tevhidin mümkün olup olmadığının da sorulması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi 08.12.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesinin konusu 778 parsel sayılı taşınmazın 15.000 m2.lik bölümü olmasına rağmen sözleşmeye konu olmayan 777 parsel sayılı taşınmazın ifrazından oluşan 186 ada 16 parsel (eski 858 parsel) sayılı taşınmaz bakımından hüküm kurulması da doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.