10. Ceza Dairesi 2017/1056 E. , 2017/2493 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Edilen Daire Kararı : Dairemizin 25.09.2013 tarihli 2013/7882 esas ve 2013/8205 karar sayılı ... hakkındaki zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla ilgili onama kararı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi"nin 04.04.2013 tarihli 2013/73 esas ve 2013/80 sayılı kararı
Suç : Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 04.04.2013 tarihinde 2013/73 esas ve 2013/80 karar sayı ile zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet kararı verilmiş, hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 25.09.2013 tarihinde 2013/7882 esas ve 2013/8205 karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca, Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında; "5271 Sayılı CMK"nın 139/1. maddesine göre, "soruşturma konusu suçun işlendiği konusunda kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka suretle delil elde edilememesi halinde hakim ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı" nın kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilir."
Manisa 1.Sulh Ceza Mahkemesinin 05.09.2012 tarih ve 2012/712 değişik iş sayılı kararı ile kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilmişlerdir.
Gizli soruşturmacı, sanıktan iki farklı tarihte uyuşturucu madde satın almıştır. Manisa 1. inci Ağır Ceza Mahkemesince, 04.04.2013 gün ve 2013/73-2013/80 sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, sanığın; 5237 sayılı TCK md.188/3, 43, 31, 52,54,62, 63 gereğince 3 yıl 5 ay 20 gün hapis ve 60 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Gizli soruşturmacı tarafından yapılan ilk alım ile, sanığın satmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu belirlenmiş ve delili elde edilmiştir. Buna rağmen gizli soruşturmacının sanıktan sonraki uyuşturucu madde alımının 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasını gerektirmeyeceği düşünülmektedir.
Bu nedenle, 5237 sayılı TCK"nın 43 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin yerel mahkemenin kabulü yerinde değildir.
Çünkü, gizli soruşturmacı olan görevli, bir suç işlendiğini tespit ettiğinde suç işleyeni yakalayıp yargı önüne çıkarması gerekir. Gizli soruşturmacı tarafından sanıktan yeniden uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmamalıdır. Bu sebeple, zincirleme suç hükmü uygulanarak sanığa fazla ceza verilmemesi gerektiği düşünülmektedir..
Bu nedenle, sanık açısından Yüksek Dairenin anılan kararına itiraz edilmiştir." denilerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme hükmünün bu sebeple bozulması istenilmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı"nın talebi doğrultusunda, Manisa Sulh Ceza Mahkemesi"nce 05.09.2012 tarihinde, Manisa İlinde uyuşturucu madde satışı yapanların tespiti için "gizli soruşturmacı" görevlendirilmesine karar verilmiştir. Alıcı görevliler 08.11.2012 tarihinde 20 TL verip sanıktan 1 adet MDMA içeren hap satın almışlar ancak sanığı yakalama yoluna gitmemişlerdir. Daha sonra alıcı görevliler 10.12.2012 tarihinde sanıktan 10 TL karşılığında esrar satın almışlardır. Alıcı görevlilerin 08.11.2012 tarihinde sanıktan MDMA içeren hap almaları üzerine sanığın "satmak için uyuşturucu madde bulundurma" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen daha sonra sanıktan tekrar esrar almaları hem gereksizdir hem de görevleri kapsamında değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibaret" olduğundan, gerçek anlamda bir "alım-satım" da söz konusu değildir. Sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu ve zincirleme suçun söz konusu olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkındaki itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İTİRAZININ KABULÜNE,
2- Dairemizin 25.09.2013 tarihli 2013/7882 esas ve 2013/8205 karar sayılı sanık ... hakkındaki ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3- Sanık ... hakkında zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manisa 1. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 05.09.2012 tarihinde "alıcı görevli" görevlendirilmesi kararı uyarınca 08.11.2012 tarihinde alıcı görevlilerin 20 TL karşılığında sanıktan 1 adet MDMA içeren tablet aldıkları, alıcı görevlilerin 10.12.2012 tarihinde de sanıktan 10 TL karşılığında esrar satın aldıkları, kolluk görevlilerinin gerçek iradelerinin uyuşturucu madde satın alma değil, suç delilini elde etme olduğundan, somut olayda “uyuşturucu madde satma""nın gerçekleşmediği; böylece sanığın hareketlerinin bütünüyle “uyuşturucu maddeyi satışa arzetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın iki kez uyuşturucu madde sattığı kabul edilerek hakkında zincirleme suçla ilgili TCK"nın 43. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 08.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.