Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6353 Esas 2011/13742 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6353
Karar No: 2011/13742

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/6353 Esas 2011/13742 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/6353 E.  ,  2011/13742 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/05/2010
    NUMARASI : 2009/1176-2010/513

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27.12.2010 tarih, 2010/19602-31432 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlar Kanunu"nun 145. maddesinde “Tediye ile veya yaptığı takas ile borcun tamamını veya bir kısmını iskat etmiş olan müteselsil borçlulardan  biri, sakıt olan borç nisbetinde, diğer borçluları halas etmiş olur. Eğer müteselsil borçlulardan biri  borç tediye olunmamış iken ondan tahallüs etmiş ise, diğer borçlular ancak halin veya borcun mahiyetinin irae ettiği nisbette, bu beraetten istifade edebilirler” düzenlemesine yer verilmiştir. 
    Somut olayda; takibe dayanak Ankara 18. İş Mahkemesinin 11.09.2008 tarih ve 2007/804E. 2008/568K. Sayılı ilamı ile  işçilik alacağından  dolayı  borçlu  ...  Mad. San. ve Tic.A.Ş. İle diğer borçlu  .. Kum. İnş.. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti."nin müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına karar verilmiş, 19.09.2008 tarihli sulh protokolü  hükümleri uyarınca alacaklı tarafından diğer borçlu .. Kum. İnş. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti."nin ibra edilmesi sebebiyle şikayetçi borçlu kendisi hakkında takip yapılamayacağını ileri sürerek  takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiştir. Doktrinde  hakim olan görüşe göre sulh, alacaklının tatmin edilmesi sonucunu doğurmuş ise, bütün borçlulara sirayet eder. Aksi halde, alacaklının tatmin edilmiş olmasının söz konusu edilemeyeceği hallerde ise sulhun etkisi subjektif olur ve sözleşmenin  taraflarını bağlar. Alacaklı  19.09.2008 tarihli sulh protokolü ile tatmin edildiğinden, bu durum  takip borçlusuna da sirayet eder.
    Açıklanan nedenlerle; şikayetin kabulü yerine reddi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ  : Borçlunun karar düzeltme isteminin  kabulü ile Dairemizin 27.12.2010 tarih ve 2010/19602-31432 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.