Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/6617 Esas 2019/9330 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın ...’ye ait çalınan suça konu boş çek yaprağını bir şekilde ele geçirdiği, keşideci ... adına sahte imza atarak yetkilisi olduğu ... Yapı inşaat .... Ltd şirketini lehtar olarak göstermek suretiyle 36.500 TL bedelli 15/07/2009 keşide tarihli olarak tanzim ettiği çeki aralarında ticari ilişki olan ...’ın isteği ile o tarihte kendi ortağı olan ...’a da ciro ettirerek ...’a vermek suretiyle piyasaya sürdüğü; ...’ın da çeki katılan ...’a verdiği, vadesi gelen çek bankaya ibraz edildiğinde sahte olduğunun ortaya çıktığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Keşideci ...’nin 29.11.2010 tarihli ifadesinde; çeki kendisinin tanzim etmediğini, parkta gazete okurken yanında bulunan çantasını çaldırdığını beyan ettiği ve bu nedenle vaki şikayeti üzerine Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda 31/07/2009 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, bu kararın incelenmesinde; suç tarihinin 22/07/2009 olduğu, ancak; katılan hamil ...’ın çeki 20/05/2009 tarihinde aldığına ilişkin 08.02.2011 tarihli ifadesi ve dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin ..."a yöneltilmiş olması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından; sanığın savunmaları da dikkate alınarak ...’ın ‘suça konu çeki kimden ve hangi hukuki ilişkiye istinaden aldığını, çekin ticari alışverişin yapıldığı sırada mı yoksa malın tesliminden sonra ve nakit para yerine mi verildiğinin sorulması amacıyla beyanın alınması, çeklerin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediği kesin olarak belirlenmesi, katılanın çekin eline geçtiği tarih olarak 20/05/2009 tarihini belirtmesi ve bu tarihin çekin kaybolma tarihinden önce olması nedeniyle katılanın yeniden beyanı alınarak çekin hangi tarihte katılanın eline geçtiğinin sorulması, ticari ilişkiye ve çekin teslimine dair belgelerin celbedilmesi, çekin kaybolma tarihinden önce teslim alındığının tespit edilmesi halinde bu hususta keşideci ...’nin beyanının alınması tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.