Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/4-248
Karar No: 2010/225

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/4-248 Esas 2010/225 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen maddi ve manevi tazminat davasında, davalılardan H.K.'ye usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığı ve direnme kararının da usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle, dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği kararına varılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin uygulanabilmesi için aynı adrese daha önce usulüne uygun bir tebligatın varlığı gerektiği belirtilmiştir. Kararın detayları için ilgili kanun maddeleri incelenmelidir.
Hukuk Genel Kurulu         2010/4-248 E.  ,  2010/225 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/11/2008
    NUMARASI : 2008/83-2008/401

    Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.05.2006 gün ve 2003/836-2006/376 sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili ile davalılardan İ... S... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 09.07.2007 gün ve 2006/10610-2007/9280 sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece kısmen bozmaya uyulmuş, kısmen önceki kararda direnilmiştir.
     
    TEMYİZ EDENLER:  1-Davacılar vekili
              2-Generali Sigorta A.Ş. vekili      

     HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamına göre, davalılardan H... K... ’in dava dilekçesinde “Ç.... Mahallesi ... .Sokak No:... /... /ANKARA” şeklinde bildirilen adresine çıkarılan tebligat “evrak üzerinde iki mahalle adı yazılı olduğundan, adresin hangisine ait olduğu tanınıp bilinmediğinden tebliğin mümkün olmadığı” açıklaması ile 13.11.2003 tarihinde “bila tebliğ iade” edilmiştir.
    Davacı vekili 23.12.2004 tarihli dilekçesiyle bu davalının adresinin “..... Mahallesi , ... .Sokak ....  .... /ANKARA” olduğunu bildirmiş; bu adrese çıkarılan tebligatın adı geçene tebliğ edildiği 07.04.2004 tarihli celsede zapta geçirilmişse de anılan tebligat parçasına dosya arasında rastlanmamış; denetlenememiştir. 
    Davalı gerek bu celseye gerekse takip eden celselere katılmamış; herhangi bir beyanda da bulunmamıştır.
    31.05.2006 tarihli celsede maddi tazminatla ilgili davanın kısmen kabulüne, hükmedilen miktarların davalılardan müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, davalı Generali  Sigorta yönünden açılan manevi tazminat davasının reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile hükmedilen miktarın davalılar Hasan Keleş ve İsmail Sarıaslan’dan alınmasına, fazla istemin reddine karar verilmiş; kararı davacılar vekili ile davalılardan İsmail Sarıaslan vekili temyiz etmiştir. 31.05.2006 tarihli karar davalı Hasan Keleş’e daha önce herhangi bir tebligat yapılmayan “.... Mah. .... /...../...../Ankara” adresine, kime ait olduğu belirtilmeyen temyiz dilekçesi ise “....  Mahallesi , .... Sokak ..... /...... /ANKARA” adresinde Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 19.07.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yine davalı H... K... ’e kime ait olduğu belli olmayan temyiz dilekçesi aynı şekilde “.... Mahallesi , .... / .... Mamak/ANKARA” adresine tebliğe çıkarılmış; adresin yıkıldığından ve muhtarlıkta adı geçenin adresine rastlanmadığından bahisle bila tebliğ iade edilmiştir. Aynı tebligat bu defa yıkıldığı bildirilen adreste Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 19.07.2006 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    Davacılar vekili ile diğer davalı İsmail Sarıaslan vekilinin temyiz itirazları üzerine Özel Dairece karar 09.07.2007 gün ve 2006/10610-2007/9280 sayılı ilamla kısmen davacılar kısmen de davalı İsmail yararına bozulmuştur. Bozma ilamı davalı H.... K.... in bu kez “.... Mah” adresine –sokak , kapı vs bilgilere yer verilmeden- tebliğe gönderilmiş ve Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 09.08.2007 tarihinde kapıya yapıştırıldığı ifade edilerek tebliğ edildiği açıklaması düşülmüştür. Davacılar vekilinin karar düzeltme dilekçesi de davalı H...  K....  yine aynı şekilde sadece “.... Mah” adresine –sokak , kapı vs bilgilere yer verilmeden- tebliğe gönderilmiş ve Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre 21.09.2009 tarihinde kapısına yapıştırıldığından  bahisle düşülen tebliğ şerhi ile mahkemeye gönderilmiştir.
    Karar düzeltme isteminin reddinden sonra davalı H...  K.... ’e içinde karar bulunduğuna ilişkin bir açıklama içermeyen tebligat  daha önce yıkıldığı bildirilen “.... Mahallesi, ... Sokak ... Mamak/ANKARA” adresinde T.K.’nun 35.maddesine göre tebliğ edilmiştir.
    Bozma sonrası davalı H...  K.... ’e ilk duruşma günü tebliğ edilmemiş; takip eden 20.05.2008 tarihli duruşma günü tebliğine ilişkin tebligat da yine aynı adrese aynı şekilde 22.04.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı H...  K.... yargılamaya katılmamış; beyanda da bulunmamıştır. Mahkemece 20.05.2008 tarihli celsede davacı Behiye yönünden bozmaya uyulmasına, generali sigorta ile ilgili vekalet ücretine ilişkin bozmaya ise direnilmesine karar verilmiştir. Takip eden celselere de davalı H...  K....  katılmamış; mahkemece 20.11.2008 tarihli kararla yargılama sonlandırılmış; asıl davada davalı Hasan Keleş yönünden karar kesinleştiğinden bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen davada ise dava atiye terk edildiği halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kısmen direnme kısmen uymaya ilişkin bu karar ve kime ait olduğu belirtilmeyen temyiz dilekçesi de davalı H...  K.... ’in “.... Mahallesi , ... Sokak ... Mamak/ANKARA” adresinde T.K.’nun 35.maddesine göre 27.04.2009 ve 06.07.2009 tarihlerinde tebliğ edilmiştir.
    Yukarıda ayrıntısı ile açıklandığı üzere davalı Hasan Keleş’e usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığı gibi, daha sonra Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre yapılan tebligatlar tebliğ adresi olarak bildirilen “.... Mahallesi, ... Sokak ... Mamak/ANKARA” adresine yapılmamıştır. “....  Mahallesi , ... Sokak .... Mamak/ANKARA” adresine eksik olarak çıkarılan tebligat parçasında muhtarlıkça adresin yıkıldığı ve adı geçenin muhtarlıkta kaydı olmadığı belirtildiği halde takip eden tebligatlar ya bu adrese ya da sadece “..... mahallesi” adresine gönderilmiştir.
    Birleşen dosyada duruşma gününün tebliğine ilişkin tebligat ta “..... Mahallesi , ... Sokak .... Mamak/ANKARA” adresine gönderilmişse de adresin boş olduğundan bahisle bila tebliğ iade edilmiştir. Bu adreste davalı H.... K.... e yapılan geçerli bir tebligat dosya kapsamında yer almamaktadır.
    Tebligat Kanunu’nun 35.maddesinin uygulanabilmesi için aynı adrese daha önce usulünce yapılmış bir tebligatın varlığı gerekir.
    Dosyada davalı Hasan Keleş’e yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmamaktadır.  
    Son  olarak direnme kararının tebliği de usulünce gerçekleştirilmemiştir.
    Açıklanan nedenlerle, aleyhine hüküm kurulan davalı H.... K... ’e ilk duruşma gününün tebliğine dair belge, bu belge yoksa merciinden yapılacak araştırma ile tebliğin nasıl ve hangi tarihte gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi eklenmek ve ayrıca direnme kararının usulünce tebliği ile karara karşı yasal başvuru süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda  açıklanan eksik giderilerek, dosyanın eksiksiz olarak, dizi pusulasına da bağlanmak suretiyle Yargıtay’a gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.4.2010  gününde oybirliği ile karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi