Abaküs Yazılım
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/197
Karar No: 2022/663
Karar Tarihi: 02.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/197 Esas 2022/663 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, davacı firma ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinde garanti için 302.000 Euro ve 77.000 Euro bedelli nakdi teminat yatırıldığı ancak davalı firmanın usulsüz bir faturaya dayanarak nakdi teminattan tahsilat yaparak davacıyı zarara uğrattığı iddiasıyla dava açılmıştır. Davalı firma ise sözleşmenin gereği olarak başlangıçta yatırılan teminatın kısmen ya da tamamen yerine getirilmemesi durumunda alacak ve tüm haklarını saklı tuttuğunu, tonaj ihlali nedeniyle kira bedeli iadesi alacağı doğduğunu, mücbir sebebin kabul edilemeyeceğini ve davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın zorunlu arabuluculuk şartlarına uygun olmaması nedeniyle usulden reddine karar vermiştir.
Kullanılan Kanun Maddeleri: 7155 sayılı Kanun'un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun'un 5/A maddesi, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/197 Esas
KARAR NO :2022/663

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/03/2022
KARAR TARİHİ:02/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında 01/06/2019 tarihinde bir bayilik sözleşmesinin akdedildiğini ve bu sözleşmenin garantisi için istasyon yatırım teminatı olarak 302.000,00Euro, istasyon satış teminatı olarak 77.000Euro bedelli nakdi teminat yatırıldığını, davalı şirketin ise usulsüz bir faturaya dayanarak, davacı şirkete hiçbir bilgilendirme yapmaksızın ve davacıyı zarara uğratacak şekilde haklı bir sebebi olmaksızın, ticari teamüllere de aykırı bir biçimde üstelik mücbir sebep de söz konusu iken sözleşmeye aykırı bir biçimde bahsi geçen teminattan tahsilat yaptığını ve davacı şirketi zarara uğrattığı gibi davacı nezdinde ticari güvenirliğini de kaybettiğini, davalı şirketin 13/12/2020 tarihinde kira iadesi açıklaması ile 923.800TL tutarlı bir fatura kestiğini, taraflar arasında kira iadesini gerektirir bir durum olmadığı gibi davalı şirketin davacıya bu faturanın neye ilişkin olduğu hakkında bir açıklama da yapmadığını, sonrasında ise davalı şirketin kesmiş olduğu faturaya binaen 04/01/2021 tarihinde davalı şirketin Euro olarak yatırmış olduğu nakdi teminatı davacıyı zarara uğratır bir şekilde düşük kur üzerinden bozduğunu ve bu faturayı nakdi teminat miktarından tahsil ettiğini, bu tahsilata ilişkin davacıya hiçbir ön bilgilendirme yapmadığını, davacının defaatle davalı şirkete başvurması üzerine yalnızca sözlü olarak ve sonrasında ise whatsapp üzerinden bu tahsilatın tonaj taahhüdüne ilişkin olduğunun söylendiğini, faturaya ilişkin açıklamanın gerçeği yansıtmadığını, dava konusu olay bakımından mücbir sebep olmasına rağmen davalının taahhüdünü yerine getirmediğinden bahisle davacı şirketin Euro cinsinden yatırmış olduğu teminat mektuplarını düşük kur üzerinden bozdurarak hem sebepsiz yere ve sözleşmeye aykırı tahsilat yaptığını, hem de davacıyı zarara uğrattığını, davalı tarafından hiçbir ön bilgilendirme dahi yapılmaksızın ve haksız olarak ve sözleşmeye aykırı şekilde davacı şirketi zarara uğratacak düşük kur üzerinden davacının daha önce sunduğu Euro cinsinden teminatın 120.190Euroluk kısmını düşük kur üzerinden nakde çevirdiğini, artan 5.616TLlik kısmını bayinin cari hesabına iade ederek davacıyı zarara uğrattığını beyanla, sözleşmeye aykırı olarak davalının tahsil etmiş olduğu 120.190Euro'nun bayinin cari hesabına iade edilen 5.616TLlik kısmı düşülerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme uyarınca davacı şirketin, davalı şirkete sözleşmesel yükümlülükleri kapsamında aralarında akdedilen ticari ve hukuki ilişkilerin teminatı olmak üzere 302.000Euro ve 77.000Euro bedelli olmak üzere nakdi teminat verdiğini, sözleşmede açıkça belirtilen haller ve davacının sözleşme mevzuu veciheleri ile borç ve taahhütlerini kısmen yada tamamen yerine getirmemesi durumunda davalı şirketin sair hususlar ile sözleşmeden doğan alacak ve tüm haklarını saklı tuttuğunu, davalının sözleşmeye uygun olarak hareket ettiğini, davacı yanın borcunu ifa etmemesine rağmen nakdi teminatın cari hesabına aktarılmasının sözde haksız ve hukuka aykırı iddiasında bulunması suretiyle işbu davayı ikame etmesinin hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, davacının tonajları yerine getiremediğinden davalı şirkete fatura borcu doğduğunu, teminat olarak davalı şirkete verilen bedellerden tahsil edilerek cari hesaba aktarıldığını, bu nedenle davacı şirketin mücbir sebebe ilişkin iddialarının kabul edilemeyecek olup, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca davalı şirketin kira bedeli iadesi alacağı doğduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede mücbir sebebin açıkça düzenlenmiş olup, davacı şirketin pandemi sebebiyle satışların gerçekleşmediğine yönelik iddialarının kabul edilmeyeceğini, davalı şirketin ödediği kira bedellerinin tonaj üzerinden olup, iade olarak talep edilen miktarın belirlenmesine ilişkin düzenlemeleri davacı şirketin basiretli bir tacir olarak taahhüt altına aldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; mülkiyeti davacı şirkete ait taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun davalı şirket ... A.Ş'ye kiralanması ve davalı ... A.Ş tarafından da yine davacı ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi gereği işletmek sıfatıyla davacıya teslim edilen akaryakıt istasyonunda davalı tarafından tonaj şartına bağlı olarak ödenen kira bedellerinden davacının tonaj ihlali yaptığı iddiasıyla kesilen karşı faturayla davacı tarafından sözleşmenin başlangıcında yatırılan ve Euro cinsinden yatırılan teminatlardan 120.190€'nun düşük kur ile paraya çevrilmek suretiyle mücbir sebep sebebiyle ve herhangi bir bilgi verilmeksizin ve bildirimde bulunulmaksızın teminatın nakde çevrilmesi suretiyle davacıyı zarara uğratması sebebiyle açılmış tazminat davasıdır.
Davalı taraf vermiş olduğu 08/06/2022 tarihli dilekçesi ile, davanın ikame edilmesinden önce davacı tarafından arabuluculuğa başvurulmadığını, bu nedenle arabuluculuk şartı gerçekleştirilmeden ikame edilen davanın usulden reddi gerektiğini beyan etmiştir.
7155 sayılı Kanun'un 20. Maddesi ile eklenen 6102 Sayılı Kanun'un 5/A maddesi uyarınca "bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı" olarak düzenlendiği, söz konusu düzenlemenin dava şartı olması nedeniyle uygulamasının zorunlu olduğu, aynı yasanın 23. Maddesi ile 6325 sayılı kanuna eklenen 18/A maddesi uyarınca dava şartı olan arabuluculukta davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslını yada arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olup, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, söz konusu kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise 23/03/2022 tarihinde açıldığı ve arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, aynı yasanın 18/A-2 fıkrası son cümlesi uyarınca, arabulucuya başvurulmadan dava açılmadığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğinin düzenlendiği görülmekle, davacı tarafından açılan işbu tazminat davasında davadan önce zorunlu arabuluculuğa gidilmemiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davalı tarafın arabuluculuk itirazının kabulü ile dava dilekçesinin zorunlu arabuluculuk şartlarını taşımaması sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın peşin olarak alınan 33.305,98TLden mahsubu ile fazla alınan 33.225,28TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/11/2022

Başkan ...
E-İMZALI
Üye ...
E-İMZALI
Üye ...
E-İMZALI
Katip ...
E-İMZALI


İşbu evrak, 5070 sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi