Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2449
Karar No: 2021/6681

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2449 Esas 2021/6681 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2021/2449 E.  ,  2021/6681 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23.11.2017 tarih ve 2015/1131 E- 2017/923 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 17.01.2019 tarih ve 2018/907 E- 2019/65 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı... Çelik İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmelerinin akdedildiğini, davalı ...’ın 25.05.2012 tarih 2.000.000.- TL bedelli, diğer davalı ...’ın 12.02.2007 tarih 1.500.000.- TL bedelli genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu sözleşmelere dayalı olarak dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, hesabın kat edilerek borçlulara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların yetkiye ve borca itirazı sebebiyle durduğunu ileri sürerek, itirazın davalı ... için toplam 2.328.924,09 TL, davalı ... için ise 2.887.454,94 TL üzerinden iptali, takibin devamı ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davalının kredi sözleşmesini imzaladığında kredinin teminatı olarak bir adet taşınmazını banka lehine ipotek ettirdiğini, söz konusu borç sona erdiğinde ise ipoteğin fekkedildiğini, davalının genel kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, genel kredi sözleşmesinde kefalet limiti yazılmadığından kefalet akdinin geçersiz olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davaya cevap vermemiş, davalı asil 23.11.2017 tarihli celsede, sözleşmedeki imzaya herhangi bir itirazının olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu ... ... Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, 25.05.2012 tarih 2.000.000.- TL bedelli kredi sözleşmesini ...’ın, 12.02.2007 tarih 1.500.000.- TL bedelli genel kredi sözleşmesini ...’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek her iki davalı hakkında takip başlatıldığı, davalıların borca itiraz ettikleri, davalı kefil ...’ın maliki olduğu taşınmaz üzerinde davacı banka lehine 200.000.- TL limitli ipotek tesis edildiği, ipotek belgesinin 1. maddesinde ... ... Ltd. Şti."nin Halk Bankası A.Ş."nden kullanmış olduğu kredinin ve davalı ..."ın kendi kefaletinin teminatını teşkil etmek üzere söz konusu taşınmazın ipotek verildiğinin belirtildiği, davacı bankanın 27.11.2008 tarih 1402 yevmiye numaralı işlem ile ... .... Ltd. Şti."nin ipotek karşılığında aldığı borca ilişkin alacağın tamamı alınmış olduğundan davacı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep ederek, ipotek terkin edildiğinden, davalı ... açısından da borcun sona erdiği, bu davalı adına artık takip yapılamayacağından davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulü ile, takibin takip tarihi itibarıyla 1.967.265,13 TL asıl alacak, 869.531,19 TL temerrüt faizi, 43.476,56 TL BSMV, 390,80 TL masraf, 245,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.880.908,36 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.967.265,13 TL"ye takip tarihinden itibaren % 72 oranında temerrüt faizi ve % 5 oranında BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı ... aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu icra takibinde asıl kredi borçlusu ... ... Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredi alacağının tahsilinin istenildiği, söz konusu şirket tarafından imzalanan kredi sözleşmelerinde davalı ...’ın kefaleti bulunmadığından, dava konusu kredi borcundan dolayı sorumlu tutulamayacağı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisinin doğru olmadığı, davalı ... kefalet limiti dahilinde kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğundan, takip tarihi itibariyle bu davalının sorumlu olduğu alacak tutarını hesaplayan bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan bu davalının istinaf isteminin reddi gerektiği, iİlk derece mahkemesince, hüküm fıkrasında dava konusu icra dosyasının gösterilmemesi doğru değil ise de bu hususun karar mahallinde düzeltilebileceği, icra takibinde haksız olan davacı alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamı itibari ile sabit olmadığından davalı ... vekilinin ve davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davacı vekilinin, davalı ...’a yönelik temyiz itirazları ile davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, 2.887.454,94 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, bölge adliye mahkemesince, davanın, davalı ... yönünden kısmen kabulüyle, takibin 2.880.272,56 TL üzerinden devamına karar verilmiş, davacı yanca, davalı ... yönünden reddedilen tutar bakımından da temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Ancak HMK"nın 6763 sayılı Kanun"un 42. maddesi ile değişik 362/1-a maddesi hükmüyle, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri 40.000,00 TL"ni geçmeyen davalara ilişkin verdiği kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağı hüküm altına alınmış olup, bu miktar, HMK"nın Ek 1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm tarihi olan 2019 yılı itibariyle 58.800,00 TL"dir. Aynı maddenin 2. fıkrası ise, “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir" hükmünü haizdir. Bu itibarla davacı yanca temyize konu edilen tutarın temyizi kabil olmadığı anlaşılmaktadır. HMK"nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanunun 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceğinden davacı vekilinin, davalı ...’a yönelik temyiz isteminin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, davalı ...’a yönelik temyiz itirazları ile davalı ...’ın tüm temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davalı ...’a yönelik temyiz isteminin miktar bakımından REDDİNE, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."a yönelik davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi