9. Ceza Dairesi 2021/24828 E. , 2021/8849 K.
"İçtihat Metni"Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, insan ticareti, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, fuhuş suçlarından sanıklar ..., ..., ... ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanıklar ..., ..., ..., ..."ın yapılan yargılamaları sonunda; sanıklar ... ve ..."ün beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve insan ticareti suçlarından mahkûmiyetlerine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve fuhuş suçlarının insan ticareti suçunun unsuru olması nedeniyle bu suçlardan hüküm kurulmasına yer olmadığına, sanıklar ..., ...., ... ve ..."nın atılı suçlardan mahkûmiyetlerine ve sanık ..."nin çocuğun nitelikli cinsel istismarı ile fuhuş suçlarının insan ticareti suçunun unsuru olması nedeniyle bu suçlardan hüküm kurulmasına yer olmadığına ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine dair Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.12.2012 gün ve 2009/25 Esas, 2012/352 Karar sayılı hükümlerin sanıklar müdafileri, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay kapatılan 14. Ceza Dairesinin 11.07.2013 gün ve 2013/4394 Esas, 2013/8659 Karar sayılı ilamı ile hükümlerin kısmen onanması ve kısmen bozulması yönündeki kararı ile ilgili olarak ilk derece mahkemesince “sanık ... hakkında atılı suçlardan kurulan mahkumiyet hükümlerinin bozulması yönündeki bozma ilamına karşı direnme kararı verilerek” haklarındaki hükümler bozulan diğer sanıklarla birlikte yapılan yargılamaları neticesinde kurulan 02.12.2014 gün ve 2013/287 Esas, 2014/350 Karar sayılı ilamın sanıklar müdafileri, katılan mağdure vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesinin ardından Yargıtay Kanununun 15. maddesi gereğince direnme kararıyla ilgili hüküm kurulmak üzere gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunda inceleme sırası bekleyen dosyanın 02.12.2016 günlü, 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 24.11.2016 günlü, 6763 sayılı Kanunun 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 10. maddenin iki ve üçüncü bentlerine istinaden direnme kararıyla ilgili değerlendirme yapılmak üzere Daireye gönderilmesini müteakip verilen 16.02.2017 gün ve 2017/472 Esas, 2017/801 Karar sayılı ilamla direnme ilamında belirtilen gerekçeler yerinde görülmediğinden dosyanın bu hususta hüküm kurulmak üzere geri gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16.03.2021 gün ve 2017/14-224 Esas, 2021/104 Karar sayılı ilamıyla sanık ...’e yönelik her iki suçtan kurulan mahkeme kararının direnme niteliğinde olmayıp yeni hüküm niteliği taşıması nedeniyle bu hükümler ve temyiz edilen diğer hükümler ve ilgili karar verilmek üzere Dairemize gönderilen dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü:
Katılan mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Suç tarihinde on beş yaşından küçük mağdurenin velayet hakkına sahip babası olan müşteki ...’in, davaya katılmasına rağmen yokluğunda verilip, kendisine tebliğ edilen hükümleri temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... müdafileri ile O Yer Cumhuriyet Savcısının mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
Sanıklar ..., ..., ... haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar ..., ... ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezaların nevi ve miktarları itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşıldığından, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Sanıklar ... ile ... haklarında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdurenin çelişkili anlatımları, savunma, tanık beyanları ile tüm dosya içeriği nazara alındığında suç tarihinde gayriresmi birlikte yaşayan sanıkların parkta tanıştıkları on dört yaşındaki mağdurenin daha önceden cinsel istismara uğradığını öğrenmeleri üzerine fuhuş yaparak birlikte para kazanmaları yönünde yaptıkları teklifini kabul eden mağdurenin para karşılığında sanık ...’la cinsel ilişkiye girmesini sağlamaları dışında aynı gece diğer sanık ...’e de cinsel amaçla temin ederek ilişkiye girmesini sağladıklarına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden haklarında müsnet suçtan belirlenen temel cezaların zincirleme suça ilişkin 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi ile artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Mağdurenin aşamalardaki tutarsız ve çelişkili ifadeleri, savunma, sanığın suç tarihi olan 23.10.2008 gecesi kullandığı iddia edilen 20 plakalı siyah renkli jiple ilgili olarak anılan aracın olay tarihinden sonra trafiğe çıktığına dair dosyaya sunulan belge, mağdurenin 05.01.2009 günlü ek emniyet ifadesinde yer alıp sanığın eviyle ilgili olarak hadiseden yaklaşık 1,5 ay sonra hayatın olağan akışına uygun düşmeyen ayrıntılar vermesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın üzerine atılı suçları işlediği hususunda soyut iddia dışında cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ... müdafileri ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.