16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/4676 Karar No: 2017/426 Karar Tarihi: 06.02.2017
Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/4676 Esas 2017/426 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çocuk Mahkemesi tarafından verilen, 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesi yollamasıyla TCK'nın 174/1-2, 31/3, 62, 52/2, 51, 63. maddelerine uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir. Suç; Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması olarak belirtilmiştir. Mahkeme kararında, savunma hakkının kısıtlandığı, adli para cezasının belirli bir günlük karşılığının hükümde gösterilmediği, adli para cezasının ertelenmesi hakkında kazanılmış hakkın saklı tutulduğu, adli emanetin kayıtlı eşyalar hakkında karar verilmediği ve bozma nedenine göre görev hususunun zorunlulukla nazara alınması gerektiği ifade edilmiştir. İlgili Kanun maddeleri şöyle açıklanabilir; 174/1-2, tehlikeli madde bulundurma suçunu, 31/3, cezanın takdirinde çocuk olma durumunun göz önüne alınacağını, 62, müebbet hapis cezası verilemeyeceğini, 52/2, para cezasının belirli bir günlük karşılığının belirtilmesini, 51, erteleme hükümlerinin uygulanabileceğini ve 63. madde ise cezaların belirlenmesinde hukuka uygunluk ilkesini belirtmektedir.
16. Ceza Dairesi 2015/4676 E. , 2017/426 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi Suç : Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması Hüküm : 2911 sayılı Kanunun 33/1. maddesi yollamasıyla TCK"nın 174/1-2, 31/3, 62, 52/2, 51, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, verilen hükümde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-)İddianamede talep edilmemesi karşısında, 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunma hakkı tanınmadan, TCK"nın 174/2. maddesinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-)Adli para cezası için TCK"nın 52/2. maddesi uyarınca belirlenen bir günlük karşılığının hükümde gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, 3-)Hükmün 6. fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildikten sonra, 9. fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının 4 eşit taksitle ödenmesine karar verilmek suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması, 4-)TCK"nın 51. maddesi uyarınca erteleme hükümleri uygulanırken, adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı nazara alınmadan, "verilen cezanın ertelenmesine" denilmek suretiyle adli para cezasını da kapsayacak şekilde karar verilmesi, 5-)Gerekçeli karar başlığında CMK"nın 232/2-d maddesi uyarınca belirtilmesi gereken suça sürüklenen çocuğun tutuklulukta geçirdiği sürenin yazılmaması, 6-)Adli emanetin 2013/381 sırasında kayıtlı eşyalar hakkında herhangi bir karar verilmemesi, 7-)Bozma nedenine göre; hükümden sonra 06.03.2014 tarih ve 28933 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 12. maddesinde yapılan değişiklik karşısında, görev hususunun nazara alınmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, CMK"nın 326/son maddesi uyarınca adli para cezasının ertelenmesi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.