8. Ceza Dairesi 2017/7705 E. , 2017/10947 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükümlülük
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, katılan ... Katılım Bankası A.Ş. ile mağdurlar Halk Bankası A.Ş. ve Asya Katılım Bankası A.Ş.’ye yönelik sahte üretilen banka kartının kötüye kullanılması suçundan açılan davaya ilişkin mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
I- Resmi belgede sahtecilik, katılanlar T. Garanti Bankası A.Ş., Akbank T.A.Ş. ve Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’ye yönelik sahte üretilen banka veya kredi kartının kötüye kullanılması ve katılan ...’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak, katılanlar T. Garanti Bankası A.Ş., Akbank T.A.Ş. ve Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’ye müracaat ederek sahte banka ve kredi kartı çıkartıp harcama yapmaktan ibaret eylemlerinin TCK.nun 245/2. ve 245/3. maddelerine uyan suçları oluşturduğu gözetilmeden, tek suç kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması karşı temyiz bulunmadığından; TCK.nun 245/3. maddesi uyarınca temel ceza tayin olunurken hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması isabetsiz ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.03.2008 gün ve 47/43 sayılı kararında açıklandığı üzere, yukarıda eleştiri konusu yapılan ve sanığın gerçekte alması gereken ceza miktarından daha az bir ceza almasına yol açan mahkeme uygulamasının sanık lehine olması nedeniyle bu yanılgılı uygulamada yapılan hatadan ötürü ikinci kez atıfet sağlayacak şekilde bozma yapılmasının adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağı anlaşıldığından; dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak ise 5237 sayılı TCK.nun 158/1-son maddesi uyarınca aynı Yasanın 158/1-f maddesinde sayılan hallerde hapis cezası yanında hükmolunan temel gün adli para cezası, suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde belirlenip, bu miktar üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre Cumhuriyet Savcısının suçun vasfına, sanık müdafinin ise suçun unsurlarının oluşmadığına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Katılan ... ve Kredi Bankası A.Ş.’ye yönelik sahte üretilen banka kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hüküme ilişkin temyiz incelemesinde;
Mağdur ... adına düzenlenmiş Yapı ve Kredi Bankasına ait 4943 1410 6802 8442 numaralı banka kartına ilişkin harcama detaylarının dosya kapsamında bulunmadığı anlaşılmakla, suça konu banka kartına ilişkin harcama detayları getirtilip, sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanarak, katılan ... ve Kredi Bankası A.Ş.’ye müracaat etmesi sonucu düzenlenen sahte banka kartını kabul etmesi eyleminin TCK.nun 245/2., bu banka kartını kullanarak kendisine ve başkasına yarar sağladığının tespiti halinde ise ayrıca aynı Yasanın 245/3. maddesinde düzenlenen suçları oluşturacağı hususu da gözetilerek sonucuna göre sanığın, hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nun 321. ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.