10. Ceza Dairesi Esas No: 2013/8838 Karar No: 2017/2462
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2013/8838 Esas 2017/2462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkum edilen bir kişinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması nedeniyle yeniden mahkum edilmesiyle ilgilidir. Ancak, mahkeme kararı çıkartmak için kullanılan tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığından, sanık hakkında infaz kararı verilmesi yerine yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Mahkeme, tebligat yapılabilmesi için öncelikle bilinen en son adrese yapılması gerektiğini belirtmiştir ve dava dosyasında sanığın bu adreste bulunmadığı anlaşılmıştır. Ancak, tebligatın doğrudan MERNİS adresine yapılması usulüne uygun olmadığından kararın bozulması gerektiğine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21. maddeleri belirtilmiştir.
10. Ceza Dairesi 2013/8838 E. , 2017/2462 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Çocuk Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre, tebligatın bilinen en son adrese yapılması gerekir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Buna göre, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına ilişkin Bakırköy Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından çıkarılan davetiyenin sanığın 20.11.2010 günü alınan savunmasında belirttiği bilinen en son adresi yerine anılan yasal düzenlemeye uyulmadan doğrudan mernis adresi olan “...” adresine Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre tebliğe çıkarıldığı, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşıldığından, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının devamına karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.