Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7348 Esas 2018/4172 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7348
Karar No: 2018/4172
Karar Tarihi: 22.03.2018

Görevi yaptırmamak için direnme - hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/7348 Esas 2018/4172 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık hakaret, yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz sonucu, hakaret suçu doğru olarak nitelendirilmiş ve kanunda öngörülen suç tipine uygun olduğu kabul edilmiştir. Temel cezanın doğrudan TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince tayin edilmemesinin sonuca etkili olmadığı belirtilirken, TCK'nın 53/1-b maddesi infaz evresinde resen gözetilebileceği belirtilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme ve yaralama suçlarından mahkumiyet ise, sanığın avukata karşı direnmesine rağmen TCK'nın 265/2. maddesinin uygulanmaması, yaralama suçunun cebir unsuru niteliğinde olması ve hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün iptal edilmesi nedeniyle bozulmuştur. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
18. Ceza Dairesi         2016/7348 E.  ,  2018/4172 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    1- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Temel cezanın doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince tayin edilmemesinin sonuca etkili olmadığı,
    TCK’nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesinin infaz evresinde resen gözetilebileceği,
    Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    2- Görevi yaptırmamak için direnme ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    a) Sanığın, haciz sırasında TCK"nın 6/d maddesinde belirtilen yargı görevi yapan kişilerden olan avukata karşı direnmesine rağmen, TCK"nın 265/2. maddesinin uygulanmaması,
    b) Sanığın yaralama eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir unsuru niteliğinde olduğu ve eylemin bir bütün halinde TCK"nın 265/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden ayrıca yaralama suçundan hüküm kurulması,
    c) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken direnme ve yaralama suçlarından verilen toplam cezanın esas alınarak1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.