19. Hukuk Dairesi 2014/19859 E. , 2015/9451 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirketten olan alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 2012 yılından itibaren müvekkili şirkete tanzim etmiş olduğu fatura ve yazar kasa fişlerinin toplam değeri ile müvekkili şirketin davacıya ödemiş olduğu bedel arasındaki farkın 48.702,17 TL olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı bulunduğunu savunarak davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir.
Mahkemece, davacının fatura ve perakende satış fişlerine dayanarak başlattığı takibe karşı, davalı borçlu itirazının takip talebine konu edilen tüm alacakların ödendiği yönünde olduğu, dolayısıyla ispat külfetinin davalıya geçtiği, bu durumda davalının ödeme savunmasını kanıtlaması gerektiği, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, özellikle de bilirkişi incelemesi sonucunda mali müşavir bilirkişiden alınan rapor ile takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 27.769,63 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalının ödeme savunmasını kanıtlayamadığı, davalının takibe karşı yapmış olduğu itirazın 27.769,63 TL asıl alacak yönünden haksız bulunduğu, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin tebliğ tarihine göre davalının 14.02.2014 tarihinde temerrüde düştüğü, böylece takip tarihine kadar davacının ancak 16 günlük faiz isteyebileceği, bunun da 1.110,78 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/2090 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 27.769,63 TL ana para ve 1.110,78 TL işlemiş faiz yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar açısından devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, icra takibinde 3 adet faturaya ve 16 adet sipariş fişine dayanmıştır. Davalı-takip borçlusu vekili, “karşı tarafça müvekkilimizden talep edilen tüm alacak kalemleri müvekkilimiz tarafından ödenmiştir. Takip sebebinde belirtilen sipariş fişi bir borç sebebi değildir…” beyanı ile ödeme emrine itiraz etmiştir. Buna göre, itirazın iptali davalarının takip talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu gözetilerek, davacının takip konusu edilen fatura ve sipariş fişlerinden dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığının belirlenmesi için, taraf ticari defterlerini karşılaştırmalı olarak inceleyen, tarafların iddia ve savunmaları ile davalı vekilinin cevap dilekçesi ekinde sunduğu ödeme belgelerini değerlendiren, dosyada mevcut bilirkişi raporuna yönelik itirazları karşılayan gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi ya da bilirkişi kurulu raporu (konusunda uzman bilirkişilerden) aldırılarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile oluşturulan yetersiz bilirkişi raporuna dayalı karar verilmesi doğru değildir.
.../...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.