Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/34241 Esas 2018/15461 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkilinin 27.05.1997-10.02.2010 tarihleri arasında davalı bünyesinde çalışarak emekli olduğunu, 11.02.2010 tarihinden itibaren, davalı tarafından sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği 05.09.2013"e kadar aynı işyerinde sigortasız olarak çalıştığını, emeklilikten sonra bir miktar kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını belirterek tüm çalışma dönemi için hesaplanacak kıdem ve ihbar tazminatı ile birkısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işyerinde sigortasız çalışması bulunmadığını, sigortasız çalışmanın varlığı kabul edilse bile ilk dönem çalışmasının tasfiye edildiği kabul edilerek karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda ilk dönem çalışmaının tasfiye olmadığı kabul edilmiş, tüm çalışma süresi birleştirelerek yapılan hesaplama doğrultusunda ve ödenen kıdem tazminatı fesih tarihine kadar işletin faizi ile mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
Dosya içeriğine göre davacı, heryıl onbeş gün yıllık izin kullandırıldığını, izinlerin eksik kullandırıldığını belirterek kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlerin hesaplanarak hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm çalıma süresi içerisinde onbeş gün yıllık izin kulandığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralı gereğince davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü bu beyanlar gözetilerek hesaplama yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 21.06.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.