4. Hukuk Dairesi 2014/3250 E. , 2014/5220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Afşin 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/05/2012
NUMARASI : 2011/1206-2012/909
Davacı H.. Y.. vekili Avukat M..H.. tarafından, davalı E.Ü.A.Ş. Genel Müdürlüğü aleyhine 27/12/2011 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Tarafların öteki temyiz itirazlarına gelince,
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, maliki veya kiracısı olduğu Afşin ilçesi, Ç..Kasabası ve K.. köyünde bulunan taşınmazlarda ekili ürünlerin, Afşin Elbistan termik santralinin çevreye yaydığı zararlı gazların ve küllerin etkisi ile zarar gördüğünü, verimin düştüğünü iddia ederek uğradığı zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, termik santralin işletilmesinden dolayı çevreye herhangi bir zarar verilmediğini, resmi kurumlarca hava kalitesinin sürekli ölçüldüğünü, yönetmeliklerle belirlenen sınır değerlerin aşılmadığını, küllerin toprakla örtüldüğünü, düzenli olarak nemlendirme yapıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, mahallinde yapılan tespite göre, davalının işlettiği termik santralin çevreye olumsuz etkisi nedeni ile davacının ektiği üründe verim kaybı olduğu, belirlenen zarar tutarından yüzde otuz hakkaniyet indirimi yapıldığı açıklanarak istem kısmen kabul edilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi, belge ve tapu kayıtlarından, dava konusu edilen K.. köyü 546 ve 548 parsellere ait tapu kayıtlarının dosya arasına getirtilmeden karar verildiği, söz konusu parsellerin tapu kayıtlarının eklenmesi için yapılan çevirmeden sonra 548 no"lu parselin 2013 yılında işlem görmüş son malikini gösterir şekilde tapu kaydının eklendiği anlaşılmaktadır. Davanın konusunu oluşturan 2010 yılı ürün zararının belirlenmesi için 548 parselin 2010 yılındaki malikini gösterir tapu kaydının dosya arasına getirtilmesi, davacının malik/hissedar/kiracı olup olmadığının denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davacının dava konusu ettiği taşınmazların bir bölümünde tam hisse malik, bir bölümünde hissedar, bir bölümünde ise kiracı olduğu, kendisinin hissedar olduğu taşınmazlarda diğer hissedarlardan da hisse kiralaması yaparak ürün ektiği, bilirkişi tarafından ürün zararı hesaplanırken malik ve kiracı olduğu hisse ya da taşınmaz yönünden zararın ayrı ayrı hesaplanmadığı anlaşılmıştır. Davacının kiralayarak ektiği taşınmazlar yönünden ekilen ürünlerin zarar görebileceğinin bilinerek kiralama veya ortakçılık yapılması nedeniyle emsal dosyalardaki gibi bu bölümden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gereklidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise kiralama yapılan taşınmazlar ve malik olunan taşınmazlar yönünden zararın belirlenmesinde bir ayrıma gidilmeden tek kalem halinde gösterildiğinden mahkemece hakkaniyet indirimi yapıldığı açıklanmış ise de yapılan indirimin hangi bölüm zarardan olduğu anlaşılamadığı gibi oranı da denetlenememektedir.
Şu durumda dava konusu K.. köyü 548 parselin 2010 yılındaki malikini gösterir tapu kaydının getirtilmesi, davacının malik/hissedar/kiracı olup olmadığının denetlenmesi, davacının kiracı olduğu ve malik olduğu taşınmazlar için zararın ayrı ayrı hesaplanması, kiralanarak ekilen taşınmazlar yönünden hesaplanan zarardan %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı, dava dilekçesi ile uğradığı zararın hasat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesini istemiştir.
Dava haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin bulunmasına göre, mahkemece, istek bulunması halinde faizin haksız eylemin vuku bulduğu yani zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren işletilmesi gereklidir.
Şu durumda, mahkemece, davacının uğradığı zarara hasat tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi isteği göz önünde bulundurularak kabul edilen tazminat tutarının hasat tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesi yerine dava tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle taraflar yararına, (3) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.