MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılan suç tarihinin sanığın kardeşine ait kimlik bilgileriyle yakalandığı tarih olan 13.11.2008 olarak mahalinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1- Sanığın uyuşturucu ticareti yapmak suçundan kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kardeşi olan ..."a ait kimlik bilgilerini görevli memura beyan ettiği ve ... olarak parmak izi verdiği anlaşılan dosya kapsamından ...‘un gerçekte var olan bir şahıs olduğu tespit edildiği cihetle, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 268/1. maddesinde düzenlenen "başkasına ait kimlik yada kimlik bilgilerinin kullanılması" suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde resmi belgenin düzenlenmesinde memura yalan beyanda bulunmak suçundan hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin belirlenmesi,
3- TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki "velayet hakkından, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun" sanıkların sadece kendi altsoyları yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün belirtilen sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 18.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.