19. Hukuk Dairesi 2014/19729 E. , 2015/9448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile organik bağ içinde olan dava dışı .Ltd. Şti.’nden alacağı olduğunu, ancak bu alacağını adı geçen dava dışı şirketten tahsil edemediğini belirterek 31.093,83 TL alacağın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetki ve husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı şirketin merkezinin ...olduğu, şube işleminden kaynaklanan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın talep halinde...Nöbetçi Asliye Ticaret (Hukuk) Mahkemesi’ne gönderilmesine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK. m. 116’ya göre, kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı bir ilk itirazdır. Yazılı yargılama usulünde, yetki itirazı, ancak cevap süresi içinde, esas hakkındaki cevaplarla birlikte ileri sürülebilir (HMK. m. 117). Cevap süresi kural olarak iki haftadır; ancak hakim, şartların gerçekleşmesi halinde davalıya bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek cevap süresi verebilir. Bu halde, davalı yetki itirazını hakimin vermiş olduğu bu ek cevap süresi içinde yapabilir. İki haftalık cevap süresi ve söz konusu ise hakim tarafından uzatılmış olan cevap süresi, ilk itirazlar bakımından hak düşürücü niteliktedir. Bu nedenle, hâkim yetki itirazının (ilk itirazın) süresinde yapılıp yapılmadığını re’sen inceler. İki haftalık cevap süresi ve uzatılmışsa bu ek süre içinde verilen cevap dilekçesinden sonra, cevap süresi henüz dolmamış olsa da, artık ilk itirazda (yetki itirazında) bulunulamaz
Dava dosyasının incelenmesinden, dava dilekçesinin davalı şirkete 11.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirket vekilinin 13.03.2014 havale tarihli dilekçesi ile mahkemeden cevap süresinin uzatılmasını talep ettiği, bu dilekçesinde herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı, mahkemenin 14.03.2014 tarihli ara kararı ile davalının cevap verme süresinin sürenin dolduğu tarihten başlamak üzere bir ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, bu ara kararın davalı vekiline 20.03.2014 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından verilen “davayı cevaptır” konulu, 25.03.2014 havale tarihli dilekçe ile cevapların sunulduğu ve fakat bu dilekçede herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığı, ayrı olarak verilen 03.04.2014 havale tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Davalı süresi içinde yetki itirazında bulunmamıştır. Buna göre, mahkemece davalının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetki itirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.