9. Hukuk Dairesi 2013/7934 E. , 2015/795 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, fazla mesai ücreti, ücret, asgari geçim indirimi ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; Müvekkilinin davalı işyerinde 16/09/2010 tarihinden 04/05/2011 tarihine kadar hamurkar olarak haftalığı 300 TL den davalıya ait işyerinde çalıştığını ayrıca bir öğün yemek ve 5 ekmek verildiğini, fazla mesai alacaklarını istemesine rağmen verilmediğini, bu sebeple fazla mesai, hafta tatili, asgari geçim indirimi, ulusal bayram, genel tatil ve son 4 haftalık ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı herhangi bir sözlü ya da yazılı savunmada bulunmamıştır.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Anayasanın 141 inci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının somut biçimde yazılmadığı, taleplerinin ne olduğunun açıklanmadığı, davacının veya davalının iddia ve savunmalarının değerlendirilmediği, hangi hakkın hangi nedenle kabul edildiğinin açıklanmadığı, alacak kalemleri hakkında ayrı ayrı gerekçe oluşturulmadığı anlaşıldığından Anayasa’nın 141/3. Maddesi ile HMK’nin 297. Maddesinde belirtilen şekilde gerekçe veya unsurlarını taşımayan kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.