11. Hukuk Dairesi 2016/843 E. , 2017/3609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2015 tarih ve 2014/490-2015/279 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ..., ... markalarının olduğunu, markalarının tanınmış markalar olduğunu, davalı şirketin 26.01.2012 tarihinde ... ibare ve biçimli 10. ve 16. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkiline ait aynı ve benzer ürünler için yapılan başvuru üzerine itiraz edildiğini, itirazın YİDK tarafından red edildiğini, müvekkiline ait aynı sınıf ve ürünlerde yapılan başvurunun müvekkil markası ile iltibasa sebebiyet verebilecek düzeyde benzer olduğu, ayrıca tanınmışlığından haksız yarar sağlayıp itibar ve ayırt edici karakterine de zarar verebileceğini iddia ederek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, ... ibareli başvuru ile davacıya ait ... ve ... ibareli markaların görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer bulunmadığını, ilk bakışta ve derhâl işaret ve markanın farklılığının algılanabileceğini, kurumun tesis etmiş olduğu kararın hukuka uygun bulunduğunu savunarak açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava, YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu, davacı markalarının ... ve ... esas unsurlu olduğu, davalının 2012/98095 sayılı başvurusunun ise ... ibare ve biçimli olduğu, başvuru kapsamında yer alan bir kısım ürünlerin aynı türden bir kısmının ise farklı türden oldukları, davacının ... ve ... ibareli markalarıyla davalının ... ibareli başvurusu arasında görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, davalı başvurusunun, davacı markasının tanınmışlığından haksız yarar sağladığı, kendi markaları açısından başvurunun olumsuz, hoş olmayan ve itibar zedeleyici çağrışımlar yarattığı hususunun ispatlanamadığı, bu nedenle tanınmışlığından haksız yarar sağlayabileceği veya onların itibar ve ayırt edici karakterine zarar verdiğinden de söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... YİDK kararının iptali ile marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece davalı başvurusuna konu "..." ibareli marka başvurusu ile davacının itiraza mesnet ""... "" ve "..."" ibareli markaları arasında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak uyuşmazlık konusu markaları taşıyan ürünlerin ortalama tüketici kitlesi üzerinde markaların başlangıç ibareleri etkili olup, davacı markalarındaki ""..."" ve ""..."" ibarelerinin ise esasen “mal” kelimesine eklenen tanımlayıcı işaretler niteliğinde oldukları hususu dikkate alındığında aynı veya benzer mallar yönünden markalar arasında 556 sayılı KHK 8/1-b anlamında karıştırılma ihtimaline yol açabilecek düzeyde benzerlik olduğunun kabulü ile mahkemece davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.