16. Hukuk Dairesi 2016/2446 E. , 2017/1480 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 193, 195 ve 205, 124 ada ..., 127 ada 36, 39 ve 40 parsel sayılı sırasıyla ....309.63, 33.145.03, ....464.75, ....392.49, ....643.40, ....738,42 ve ....117,... metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kayıtları nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, tapu ve vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hazine"ye karşı; davacı Hazine ise, 116 ada 193 ve 205, 127 ada 36, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin, revizyon gören tapu kayıtlarının yüzölçümünden eksik olduğunu ileri sürerek düzeltilmesi istemiyle Kadastro Müdürlüğüne karşı dava açmışlardır. Yargılama sırasında ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 124 ada ... parsel sayılı taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, davacı Hazine tarafından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davacı ... ve davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu taşınmazların 116 ada 193, 195, 205; 124 ada ...; 127 ada 36, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların dedesinden babasına, babasından da kendisine taksimle kaldığını iddia ederek dava açmış, yargılama sırasında davacının kardeşi olan ..., dava konusu taşınmazlardan 124 ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı ile aynı iddiaya dayanarak davaya katılmıştır. Birleşen dosyalar davacısı Hazine ise, dava konusu taşınmazlardan 116 ada 193 ve 205, 127 ada 36, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin, taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının yüzölçümünden eksik olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ... ... ve tespit bilirkişisi ... ... ...; dava konusu taşınmazların önce davacı ve müdahilin dedeleri tarafından, daha sonra babaları ... ... ... tarafından kullanıldığını, daha sonra 124 ada ... parsel sayılı taşınmazın taksimle müdahil ...’ya, diğer taşınmazların davacı ...’e kaldığını, taşınmazların bir kısmının tarla, bir kısmının çayır olarak kullanıldığını bildirmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı ... ve ...’nın babası ... ...’nin 1943 yılında doğduğu, bölgede yapılan toprak tevzii çalışmalarının ise 1961 yılında yapıldığı, böylece 3402 sayılı Yasa"nın 46. maddesi şartlarının gerçekleşmediği kabul edilerek davanın reddine, Hazinenin davasının ise, Kadastro Müdürlüğünü hasım göstererek açılmış olması sebebiyle husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ancak dava konusu taşınmazlara ait belirtmelik tutanaklarında şagil olduğu belirtilen ve tutanakların dayanağı olan vergi kayıtlarında adı geçen ... ... ile davacı ve müdahilin dedeleri olan ...’ın aynı kişi olup olmadığı, değilse dava konusu taşınmazlar yönünden .... ... ile ...’ın arasında akdi veya irsi ilişki bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. O halde sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için; gerektiği takdirde Mahkemece .... ...’un veraset ilamı da çıkartılmak suretiyle, adı geçen ... ... ile davacı ve müdahilin dedeleri olan ...’ın aynı kişi olup olmadığı, değilse dava konusu taşınmazlar yönünden ... ... ile ...’ın arasında akdi veya irsi ilişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, ... ... ile ...’ın aynı kişi olması, değilse aralarında akdi veya irsi ilişki bulunması halinde, 3402 sayılı Yasa"nın 46/.... maddesinde belirtilen şartların davacı ve müdahil lehine oluşup oluşmadığı araştırılmalıdır. ... ... ile ...’ın aynı kişi olmaması, aralarında akdi veya irsi ilişki de bulunmaması halinde davacı ve müdahilin, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten sonraki zilyetliğine değer verilemeyeceği düşünülmelidir. Hazine yönüyle ise; Hazine, dava konusu taşınmazlardan 116 ada 193 ve 205, 127 ada 36, 39 ve 40 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin, taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının yüzölçümünden eksik olduğunu iddia ederek dava açmış olmasına rağmen, söz konusu eksikliğin nereden kaynaklandığı Mahkemece araştırılmamıştır. Mahkemece esasa girilmek suretiyle yeniden mahallinde keşif yapılarak, kadastro paftası ile tevzi haritası çakıştırılmak suretiyle eksiklik olup olmadığı belirlenmeli, eksikliğin komşu parsellerde kaldığının anlaşılması halinde ise, şahıslar adına tespit gören taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden tutanaklar davalı hale getirilerek maliklerinin davaya dahil edilmesi sağlanmalı, bundan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ... ve müdahil ..."a iadesine, ....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.