3. Hukuk Dairesi 2016/11964 E. , 2017/1438 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 1988 yılında evlendiklerini, eşinin evden ayrılıp başka bir kadınla birlikte olmak istemesi ile boşanmaya zorlanmış olduğunu, boşanma davasının red edildiğini, eşinin emekli olduğunu, ayrıca inşaat yapım işleri ile uğraştığını, çocuğunun özürlü olduğu için sürekli tedaviye ihtiyaç duyduğunu, kendisinin de bu durumlarından dolayı sağlığının bozulduğunu belirterek, kendisi için aylık 500 TL, özürlü bakıma muhtaç çocuğu için aylık 500 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; davacı lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL, tedbir nafakası takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleşmesine binaen yoksulluk nafakası olarak devamına, velayeti annede olan müşterek çocuk ...lehine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL iştirak nafaka takdiri ile bunun davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; davacı yönünden hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve müşterek çocuk yönünden hükmedilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, kanuna uygun olmayan bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1 nolu bendinde yer alan “...karar kesinleşmesine binaen yoksulluk nafakası olarak devamına..." ifadesinin ve 2 nolu bende yer alan "iştirak nafaka" ifadelerinin çıkarılarak yerine "...tedbir nafakası..." ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 15.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.