11. Hukuk Dairesi 2020/4510 E. , 2021/6679 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21.12.2018 tarih ve 2016/295 E. - 2018/894 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 11.11.2019 tarih ve 2019/442 E. - 2019/2116 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Garanti Koza/...İstanbul adresinde bulunan iki adet taşınmazın davacı şirkete satışı konusunda tarafların sözlü olarak anlaştıklarını, davacı şirketin anlaşma kapsamında toplamda 300.000.- TL bedelli 4 adet çeki davalıya teslim ettiğini, taşınmazlardan birinin davacı şirkete devrinin yapıldığını, diğerinin devrinin ise sağlanamadığını, karşı taraf devri sağlayamadığından garanti olarak davacı şirkete aynı meblağlı çekler verdiğini, davalı tarafın kendi çeklerini ödemediği gibi, davacı tarafından verilen ve bedelsiz kalan çekleri tahsil etmeye başladığını, taraflar arasındaki gayrimenkul satışına ilişkin sözlü aktin hukuken geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmeye istinaden verilen çeklerin de hükümsüz olduğunu ileri sürerek, davacıdan haksız olarak tahsil edilen çek bedeli olan 50.000.- TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, İş Bankası .../İstanbul Şubesi’ne ait, 28/03/2016 keşide tarihli 50.000.- TL bedelli, 26/04/2016 keşide tarihli 100.000.- TL bedelli, 26/05/2016 keşide tarihli 100.000.- TL bedelli çekler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki davanın bedelsizlik iddiasına dayalı takipten önce açılan menfi tespit davası olduğu, davacı çekleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının satış sözleşmesi gereği taşınmazı devretmediğini iddia ettiği, çekin bir ödeme aracı olduğu, avans olarak verildiğinin yazılı delillerle iddia eden tarafından ispat edilmesi gerektiği, davacı vekilinin sekizinci celse vermiş olduğu beyanı ile sözleşmenin yazılı olduğunu savunduğu, bu durumun iddia ve savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, sonradan sunulan satış sözleşmesinde dahi çeklerin avans olarak verildiğinin yazılı ve belli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu çeklerin taşınmaz satımına ilişkin avans olarak verildiğini ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının, çeklerin avans olarak verildiğini yazılı belge ile ispat edemediği, davacının, dava dilekçesinde taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin sözlü olduğunu belirttiği, yargılama sırasında sekizinci celsede, taşınmaz satımına ilişkin adi yazılı sözleşme ibraz ettiği, bu durumun iddia ve savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, bu hususta davalının açık muvafakatinin de bulunmadığı, davacının sonradan sunduğu satış sözleşmesinde, satış bedeli olarak davalıya çek tanzim edilip verildiğine ilişkin herhangi bir düzenleme de bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.