11. Hukuk Dairesi 2016/618 E. , 2017/3606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/04/2015 tarih ve 2014/337-2015/135 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli ... markası ve ... kök unsurlu ticaret unvanı bulunduğunu, davalı şirketin ticaret unvanında "... ibaresine yer vermek ve şirket adına kayıtlı "http://www.....com.tr" alan adını ve yine ... ibaresini İnternet adresinde kullanmak suretiyle davalının haklarına tecavüze bulunduğunu ileri sürerek, tecavüzün men’ine ve ref’ine “...” ibaresi taşıyan tüm tabela ve reklam panosu kartvizit ve tanıtım araçlarının toplatılmasına, ... ibaresinin ticaret unvanından çıkartılmasına ve ticaret unvanının terkinine, internet adresinin kaydının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin 1991 yılında kurulduğunu, davacının yıllar sonra ... markasını adına tescil ettirdiğini, ayrıca sessiz kalma yoluyla hakkın kaybı ilkesi gereği davanın reddinin gerektiğini, “...” markası hakkında hükümsüzlük davası açılıp açılmadığının tespitinin gerektiğini, eğer dava açılmamışsa taraflarına bu konuda süre verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin ticaret ünvanı yada ilanlarının davacının markası ile karıştırılacak nitelikte olmadığını, müvekkili şirketin küçük bir beldede epilasyon alanında faaliyet gösterdiğini halihazırda bir faaliyetinin de bulunmadığını, Avrupa Birliği Mahkemesi"ne göre internet alan adının markasal bir kullanım olmadığını, davacının bu yöndeki taleplerinin de reddinin gerektiğini, jenerik bir isim olan “...”in marka korumasından faydalanmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; olay tarihinde yürürlükte olan TTK"nın 56 ve 57 maddeleri dikkate alındığında davalının kullanımına konu işaretler ile davacının markalarının benzerliğinin çok yüksek olması davacının tescilli marka haklarının bir kısmının davalının ticaret unvanından önceki tarihlere dayanmakta olması davacı markasının tanınmış marka olması davalının sunduğu hizmetlerin davacının sunduğu mal veya hizmetlerle aynı veya benzer hizmetlere ilişkin olması hususları birlikte değerlendirildiğinde olay tarihinde yürürlükte olan TTK"nın 57/5 maddesi uyarınca bu husus iltibasa sebebiyet verecek nitelikte olduğu, bu nedenle davalının fiilleri TTK"nın 56 ve diğer maddeleri kapsamında aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği, öğretide ve Yargıtay kararlarında istikrar kazandığı üzere sessiz kalma yoluyla hakkın kaybın ilkesinin uygulanabilmesi için davacı tarafın markasına tecavüzü bilmesi ve buna uzun süre ses çıkarmaması davalının ise iyiniyetli olması gerektiği, oysa davacı yurtdışında ABD"de kurulmuş bir firma olup davalı tarafın haksız kullanımını uzun süredir bildiği ve buna rağmen ses çıkarmadığı hususu dosyaya yansımadığı, ayrıca ... markası dünyaca tanınmış bir marka olup ülkemizde de davalı firmanın kuruluşu olan 1995 yılından çok öncesinde filmler ve çizgi filmler yoluyla bilinmekte olduğundan davalının iyiniyetli olduğunu söylemeye olanak bulunmadığı, davacı tarafın marka tescili davalı firmanın kuruluşundan önceye dayandığından ve davacının tanınmış marka üzerinde 556 KHK ve uluslararası sözleşmeler gereği üstün hakkı bulunduğundan hükümsüzlük davası açılıp açılmadığı hususunda araştırma yapılmasına gerek olmadığı bu haliyle davalı firmanın ... ibaresini ticaret unvanında kullanmasının davacının tanınmış markasına tecavüz oluşturduğu ve TTK gereği haksız rekabete neden olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının davacının ... markasına el atmasının önlenmesine, davalının ticaret unvanından ... ibaresinin çıkarılmasına ve ticaret unvanının ticaret sicilinden terkinine, davalının www.....com.tr alan kaydının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.