3. Hukuk Dairesi 2016/12099 E. , 2017/1436 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE ... (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile 55 yıldır evli olduklarını, 08/06/2015 tarihinde davalının kendisini evden kovduğunu, o günden bu güne kadar kardeşinin yanında kaldığını, 73 yaşında olduğunu ve yaşlı olduğu için çalışamadığını, hiç bir gelirinin de olmadığını, mağdur durumda olduğunu, mağduriyetinin giderilmesi için 500 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı süresinde davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
...-Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
4721 sayılı MK.nun 195.maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilir. Hakim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alır.
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Buna göre, davacının ayrı yaşamada haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir.
Her ne kadar, mahkemece; dinlenen davacı tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, soyut nitelikte olduğundan bahisle davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında davalının duruşmada alınan beyanına göre, davacı kadının kardeşinin evine ziyarete gidip eve ertesi gün müşterek eve
geri döndüğü, bilgisine başvurulan davacı tanığı ...’nın; "..bir gün ben yolda giderken davacı bana Hüseyin amcan kahvede git evin anahtarını al bana getir dedi, ben de davalıya gidip anahtarı istedim, o da bana bende anahtar yok dedi.." şeklindeki beyanı dikkate alındığında, davacı kadının eve döndüğü, davalının anahtarın yanında olmadığı yönündeki beyanının da hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının ayrı yaşamda haklılık olgusunu ispat ettiği açık olmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
...-Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar uyarınca davacının ayrı yaşamda haklılık olgusunu ispat ettiği gözetilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla orantılı olacak şekilde davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir.
Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde ... atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.