14. Hukuk Dairesi 2015/4726 E. , 2017/7437 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.10.2013 gününde verilen dilekçe ile suya vaki elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine hakem sıfatıyla yapılan inceleme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2014 günlü hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece bu talep itiraz olarak değerlendirilip itirazın reddine dair verilen 29.12.2014 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı belediyenin kadim kullanım hakkı olan Okçu suyuna davalı köyün müdahale ettiği belirtilerek, davalının ... ve ... kaynağından davacı belediyeye su taşıyan isale hattına vaki elatmasının önlenmesini, Balıkçıl kaynağından köye su götürülmesi amacıyla davalı tarafından yapılan ...uların kal"ini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalı ve davacının içme suyu kaynaklarının farklı olduğunu, davacıya ait isale hattına davalının bir müdahalesinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla tensip tutanağı, ön inceleme duruşması ve 1. celse yapılmış, 2. celsede dosyanın 3533 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi ve hakem sıfatıyla bakılmasına dair ara karar kurulmuş, hakem sıfatıyla yapılan yargılama sonucunda da ... İli, ... İlçesi, Okçu Köyü, ... civarındaki Okçu suyu namıyla malum-maruf-meşhur suya bilirkişi ... imzalı raporda gösterilen yerlerdeki davalı ... tüzel kişiliğince yapılan haksız müdahalenin menine ve kal"ine, davacı ... Belediyesi"ne Okçu suyunu ... ilçesine isalesi için gerekli isale hatlarının yapıp Okçu suyunu ilçeye isale etmesi hususunda müsaade ve selahiyet verilmesi şeklinde muarazanın giderilmesine, davacı ve davacı vekili, davalı ve davalı vekilinin yokluğunda, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren haklı sebepleri var ise 30 gün içerisinde mahkememize itiraz hakkı, Yargıtay temyiz yolu kapalı olmak üzere, itiraz üzerine verilecek karar kesin olmak şekliyle hüküm verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz talebi itiraz olarak değerlendirilip mahkemece, 29.12.2014 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiştir. İtirazın reddine dair ek karar davacı vekiline 07.01.2015"te tebliğ edilmiş, davacı vekili 12.01.2015 tarihli dilekçesiyle ek kararı temyiz etmiştir.
3533 sayılı yasaya göre; "Umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususi idarelere aid olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilirler. Umumi bütçeye dahil daireler arasında tahaddüs edecek ihtilaflar İcra Vekilleri Heyetince seçilecek İcra Vekilleri azasından bir hakem vasıtasile hallolunur. Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hakimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir." Davanın taraflarından biri 3533 sayılı Kanunda yazılı kamu kuruluşu değilse, davaya mecburi tahkimle bakılamaz, genel mahkemelerde bakılmalıdır. Somut olayda, davacı ... her ne kadar 3533 sayılı Kanunda yazılı kamu kuruluşlarından ise de davalı ... bu kanunda yazılı kuruluşlardan olmadığından davanın genel mahkemede görülmesi gerekir. Hatalı değerlendirme sonucu hakem sıfatıyla yargılama yapılması doğru görülmemiş, 29.12.2014 tarihli ek kararın kaldırılarak hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 29.12.2014 tarihli ek kararın kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.