Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15243 Esas 2015/10755 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen denetim raporunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının işyerinde sigortalı ..."ün fiili çaılşması olmadığı gerekçesi ile bu dönemdeki hizmetleri iptal ederek davacıdan iptal aylık prim hizmet belgesi verilmesini isteyen 25.9.2012 tarih 167 sayılı ... Denetim raporunun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının sigortalı ..."ün abisi olduğu, kurumun 25.9.2012 tarihinde yaptığı denetim sonucunda sigortalının 10.2.2011-2012/8 tarihleri arasındaki çalışmanın gerçek olmadığı gerekçesi ile iptal ederek, davacıdan prim iptal hizmet belgesinin verilmesinin talep edildiği, tanık ve işveren davacının beyanının alındığını, davacının kız kardeşi olan sigortalının evlenmeden önce kendi işyerinin üzerinde bulunan bir dükkanda kendi adına terzilik yaptığının, bu arada marketle de ilgilendiğinin, züccaciye bölümünde çalıştığının ifade edildiği, sigortalıya ait vergi kaydının 23.12.2010 tarihinde sona erdiği, tanık ve işverenin beyanlarının vergi dairesinden gelen yazı cevabı ile örtüşmediği, çelişki oluştuğu gerekçeleri ile çalışmanın iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Ancak dosya içindeki sigortalıya ait banka hareketleri incelendiğinde, davacı taarfından sigortalıya nizalı dönemin tamamında maaş adı altında ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tanık beyanları ve tutanak içeriği birlikte değerlendirildiğinde sigortalının nizalı dönemde çalışması sabit olup, kurum işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.