Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5439 Esas 2017/3602 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5439
Karar No: 2017/3602
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5439 Esas 2017/3602 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5439 E.  ,  2017/3602 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/03/2015 tarih ve 2014/1137-2015/207 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin, 2005 yılında eşi olan ... ile davalı bankanın ... Şubesinde ortak hesap açtırdığını, bu hesaba 38.000 TL para yatırdıklarını, ancak ortak hesaptaki paranın ... tarafından çekildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ilgili banka genel müdürlüğüne ihtarname gönderdiğini, ancak cevapta bankanın mevzuata uygun hareket ettiğinin bildirildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 27.000,00 TL"nin hesap açılış tarihi olan 05.02.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, 2002 yılında yürürlüğe giren Medeni Kanunun ilgili hükümleri uyarınca davacının ancak edinilen malların %50"si üzerinde hak iddia edebileceğini, mal paylaşımına konu edilmeyen banka hesabındaki paranın çekilmesinden 10 yıl sonra müvekkilinden talep edilmesinde kötü niyet olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İhbar olunan ... vekili, müvekkilinin 05.02.2004 tarihinde 27.000 TL ile davalı bankada 05.02.2004 tarihinde hesap açtığını, 18.11.2004 tarihinde hesabın kapatıldığını, düzenlenen boşanma protokolünde davacının müvekkilinde ileriye dönük hiçbir hak ve alacak talep edemeyeceği hususunda hüküm bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; hesabın birlikte imza ile çekilebilen ortak hesap olduğu, davacı ve ihbar olunan ..."ın dava konusu hesaptan müşterek imzaları ile para çekmekte iken internet bankacılığına yöneldikleri, davacının davalı ile müşterek olarak gerçekleştirdikleri 12.10.2004 tarihli para çekme işleminden sonra davacının ortak hesapla ilgili bir girişim veya takibinin olmadığı, internet bankacılık işlemlerine zımnen izin vermiş olduğu, 02.04.2012 tarihli "Anlaşmalı Boşanmaya İlişkin Protokol" içeriğinde de belirtilen hesaptan bahsedilmediği gibi protokol taraflarının birbirlerini ibra ettikleri, bu nedenle ihbar olunanın dava konusu mevduat ile ilgili aklanmış olduğu gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. --
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.