15. Ceza Dairesi 2017/6830 E. , 2019/9293 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarında beraatine ilişkin hükümler ,katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."nin katılan ... ile birlikte Maliye Bakanlığına ait gayrimenkulü ortak bir şekilde almak üzere anlaştıkları,bu kapsamda sanığın ortağı ve yetkilisi olmadığı... Güzellik Salonu Tic. Ltd. Şti."ne ait 2 Adet 1.000.000 TL bedelli çeki sahte olarak düzenleyip teminat olarak katılana gönderdiği, katılan ...’nin de bu teminat çeklerini teslim aldıktan sonra sanık ...’a banka yoluyla 2.000.000 TL gönderdiği,sanık ile katılanın satın almak üzere anlaştıkları gayrimenkulün satış ihalesi iptal olunca ,sanık ...’ın katılan ...’nin gönderdiği para karşılığında kendisine ait bır kısım gayrimenkulleri katılan ...’ye devretmeyi aynı zamanda bu gayrimenkuller üzerindeki haciz ve ipotekleri de kaldırmayı taahhüt ettiği,bu kapsamda söz konusu gayrimenkullerin katılan ...’ye devrinin gerçekleştiği ancak üzerlerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılmadığı,bu nedenle katılan ...’nin sanık ...’tan teminat olarak almış olduğu 2 adet 1.000.000 TL değerindeki çeki takibe koyduğu,ancak bu takibe... Güzellik Salonu Tic. Ltd. Şti."nin sahibi aynı zamanda sanık ...’ın yeğeni olan sanık ...’nin çeklerdeki imzanın şirket müdürü ve temsilcisine ait olmadığından bahisle itirazda bulunduğu,sanıkların bu suretle üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia edilen somut olayda ;
1)Sanık ... hakkındaki üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması,katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından sanık ...’nin sanık ...’ın eylemlerine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından mahkeme tarafından verilen beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
2)Sanık ...’ın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ...’nin davaya konu çekler düzenlenmeden önce dayısı olan sanık ...’ın kendisini aradığını, sanık ...’a çeklerin tanzimi noktasında çekler düzenlenmeden önce rıza verdiğini beyan ettiği anlaşılmakla,ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/03/1992 gün ve 80/98,19/04/2005 gün 221-38 sayılı kararlarında açıklandığı üzere,belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği anlaşılmakla ,mahkemenin beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suçun sabit olduğu gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3)Sanık ... hakkındaki üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık ... ile katılan ...’nin Maliye Bakanlığına ait gayrimenkulü ortak bir şekilde almak üzere anlaştıkları, bu kapsamda sanığın ortağı ve yetkilisi olmadığı ...Güzellik Salonu Tic. Ltd. Şti."ne ait 1.000.000 TL bedelli çeki düzenleyip teminat olarak katılana gönderdiği, katılanın bu teminat çekinden sonra 24/03/2010 tarihinde banka aracılığıyla sanığa 1.000.000 TL gönderdiği,18/06/2010 tarihinde ise sanığın katılandan yine aynı gayrimenkulün satışı için 1.000.000 TL daha istediği, aynı şekilde katılanın 1.000.000 TL’lik teminat çekini aldıktan sonra sanığa 25/06/2010 tarihinde banka aracılığıyla 1.000.000 TL gönderdiği, bunlara ilişkin banka dekontlarının dosya kapsamında bulunduğu, ...Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın 04/10/2013 tarihli yazısında söz konusu gayrimenkulün kamu yararına yapılan tahsis nedeniyle bu şekilde satışa çıkarılmasının uygun olmadığından 2010 yılında taşınmazın satışa çıkarılmadığının belirtildiği, söz konusu bu yazıya istinaden sanık tarafından menfaatin temin edildiği tarihte taşınmazın satışa çıkmayacağının belli olmasına rağmen, sanığın hileli yöntemlerle katılanı ikna ederek gayrimenkulun satışı için 24/03/2010 ve 18/06/2010 tarihlerinde para göndermesini sağladığı böylelikle sanığın en başından beri dolandırıcılık kastı ile hareket ettiğinin anlaşılması karşısında; öncelikle sübut bulan suçun vasıf ve nitelendirilmesi bakımından, sanığın eylemleri sırasında... A.Ş"nin adına hareket edip etmediği hususunun belirlenmesi, şirketin ismini kullanması halinde eyleminin TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, şirket ünvanı ve temsilcisi sıfatını kullanmaması halinde ise eyleminin 6763 sayılı yasa ile uzlaşma kapsamına alınan ve TCK"nın 157 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.