21. Hukuk Dairesi 2015/6398 E. , 2015/10706 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı tarihin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin 09.04.1980 olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının yurt dışında Türk vatandaşı olarak çalıştığı 09.04.1980 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine, dava konusu sigorta başlangıç tesbiti davası olduğundan, 6552 sayılı yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı yasanın 7. maddesine eklenen fıkra gereğince davalı .... feri müdahil niteliğine dönüştüğünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
11.09.2014 tarih ve 29116 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 10.09.2014 gün ve 6552 sayılı Kanun"un 64.maddesi ile 30.01.1950 tarih ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesine aşağıdaki (3.) ve (4.) fıkralar eklenmiştir :
“31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce ....na müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.”
Mahkemece, davalı .... feri müdahil niteliğine dönüştüğünden davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de 6552 sayılı Kanun"un 64.maddesi ile değişik 5521 sayılı Kanun"un 7.maddesinin (4.) fıkrasında ifadesini bulan “ hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti davası” ile amaçlanan 5510 sayılı Kanun"un 86 ve mülga 506 sayılı Kanun"un 79.maddesine göre işveren aleyhine açılan ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine yönelik “sigortalı hizmetin tespiti” davası olup eldeki dava bu kapsamda değildir. Eldeki dava uygulamada “sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti” olarak isimlendirilmekle birlikte özü itibariyle yurt dışında sigortaya ilk kez tabi olunan tarihi ülkemizde sigortalılık başlangıcı kabul etmeyen Kurum işleminin iptalini amaçlamakta olup yurt içinde veya yurt dışında eylemli çalışmaya dayalı olarak geçen ancak işverence aylık prim ve hizmet belgesi ve diğer belgeler ile Kuruma bildirilmeyen sigortalı hizmetin tespitine yönelik dava ile ilgisi bulunmamaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar ışığında; mahkemece davanın kabulü nedeniyle davacı yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tamamen silinerek yerine;
“1-Davanın KABULÜ ile, davacının yurt dışındaki çalışması nedeniyle ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihinin 09.04.1980 olarak tespitine,
2-Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, davacının peşin yatırdığı harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama giderinin davalı Kurumdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Artan avansın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde yatıran tarafa iadesine, " rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.