16. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7001 Karar No: 2017/383 Karar Tarihi: 03.02.2017
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2016/7001 Esas 2017/383 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olan sanığın hazırladığı patlayıcı, bomba ve düzeneklerin terör eylemlerinde kullanıldığını tespit etti. Sanığın örgüt mensuplarına teslimi halinde meydana gelen sonuçtan sorumlu tutulabilmesi ancak illiyet bağının gerçekleşmesi ile mümkün olacağı gözetilerek, dava ve soruşturma dosyalarının birleştirilmesi gerektiği belirtildi. Sanığın kendi eli ürünü olan patlayıcı, bomba ve düzeneklerinin ölüm ve yaralanma suçlarına yardım etmek suretiyle kullanıldığı tespit edildiğinde, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşacağı, tespit edilememesi halinde ise, örgüt üyeliği ve patlayıcı madde imal etme suçlarının oluşacağı ifade edildi. Mahkeme kararında ayrıca, kanuna aykırı işlemler olduğu belirtilerek hükmün bozulması kararlaştırıldı. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK\"nın 302/1, 62, 53/1, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi.
16. Ceza Dairesi 2016/7001 E. , 2017/383 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma Hüküm : TCK"nın 302/1, 62, 53/1, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet
Duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Silahlı terör örgütü üyesi olan sanığın, terör eylemlerinde kullanılmak üzere hazırladığı patlayıcı, bomba ve düzeneklerin, Dağlıca Karakolu"na yapılan ve güvenlik güçlerinin ölümü ve yaralanmasına neden olan terör eyleminde ve 2012 yılında Lice kırsalında bir traktöre yerleştirilip patlatılması eyleminde kullanıldığını beyan etmesi karşısında; sanığın bomba ve düzeneklerini hazırlayıp eylemi gerçekleştirecek örgüt mensuplarına teslimi halinde meydana gelen sonuçtan sorumlu tutulabilmesi ancak illiyet bağının gerçekleşmesi ile mümkün olacağı gözetilerek, adı geçen eylemlere dair dava ve soruşturma dosyalarının getirtilip derdest olmaları halinde birleştirilmesi, karar verilip kesinleşmiş olmaları durumunda ise Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı örnekleri dosya arasına alındıktan sonra bir bütün halinde değerlendirilerek, örgüt mensuplarınca gerçekleştirilen ölüm ve yaralanma ile sonuçlanan araç suçlara TCK"nın 39/2-b. maddesinde yer alan "fiilin işlenmesinde kullanılacak araçları sağlamak" şeklinde yardım etmek suretiyle katılmanın mümkün olmasına göre, sanığın bizatihi kendi eli ürünü olan patlayıcı, bomba ve düzeneklerinin bu olaylarda kullanılıp kullanılmadığı, kullanılması halinde işlenecek fiili bilerek bomba temin ettiği tespit edildiğinde, ölüm ve yaralanma suçlarına yardım etmek suretiyle katıldığı kabul edilerek, bu doğrultuda amaç suç olan TCK"nın 302/1. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun oluşacağı, tespit edilememesi halinde ise, örgüt üyeliği ve patlayıcı madde imal etme suçlarının oluşacağı gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Uygulamaya göre de; A)Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık hakkında TCK"nın 58/9. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, B) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile TCK"nın 53/1. maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 03.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. TEFHİM ŞERHİ: 03.02.2017 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ... ..."in huzurunda, duruşmada sanık ..."un savunmasını yapmış bulunan Av. ..."un yüzüne karşı, 08.02.2017 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.