11. Hukuk Dairesi 2020/4492 E. , 2021/6678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada...2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.03.2018 tarih ve 2015/322 E. - 2018/60 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan kabulüne dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 03.12.2019 tarih ve 2018/955 E. - 2019/2300 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ve davacının eşinin, davalıdan kredi çekmesini istediklerini, davalının da, 30/12/2013 tarihinde Akbank...Şubesi’nden kendi adına 50.000,00 TL kredi çekerek davacıya teslim ettiğini, çekilen kredinin teminatı olarak, keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan 30/12/2014 ödeme tarihli 72.240,00 TL bedelli (çekilen kredinin 60 ay vadeli faiziyle birlikte geri ödeme toplam tutarı) senedin davacı tarafından davalıya verildiğini, davacının söz konusu krediyi 30/12/2014 tarihinde erken ödeyerek kapattığı halde, davalının teminat olarak kendisine verilen bonoyu iade etmediği gibi, davacı aleyhine...İcra Müdürlüğü"nün 2015/4168 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını ileri sürerek, takibe dayanak bono teminat senedi olduğundan davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe dayanak senedin teminat senedi olmadığını, bir senedin teminat senedi olduğunun yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının, davaya ve icra takibine konusu senedin, davalının Akbank...Şubesi’nden, kendisi adına çekmiş olduğu kredi nedeniyle verilmiş olan teminat senedi olduğunu iddia ettiği, davalının eşi Işık Kaymaz"ın, Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2015/5639 Soruşturma sayılı dosyasında, “... eşim ...adına...Akbank Şubesinden 50.000,00 TL"lik kredi çekti. Krediyi faizi ile beraber Baki 72.000,00 TL civarında geri bankaya ödeyecekti. Bankadan bu parayı teslim aldı. Eşim sadece kendisi kredi çekemediği için bu paranın çekilmesine aracı oldu. Baki"de eşimin aracı olduğu bu kredi için 72.000,00 TL"lik senet düzenleyip verdi" şeklindeki, yine...2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/174 Esas sayılı dosyasında "... eşim 50.000,00 TL tutarında 72.000,00 TL geri ödemeli krediyi çekerek ..."e verdi, bunun karşılığında teminat olarak ..."ten 30/12/2014 vadeli yetmişikibin küsur TL bedelli senedi verdi, ...... kredi taksitlerini ... aksatmadan ödemiştir" şeklindeki ifadelerinin davacının iddiasını ispat eder nitelikte olduğu, davalı tarafından, Akbank...Şubesi’nden çekilen kredi tutarı ile, davacı tarafın borçlu göründüğü davaya konu bono miktarlarının aynı olduğu, Akbank...Şubesi’nden celp edilen davalının çekmiş olduğu krediye ilişkin ödeme belgelerinden, kredi taksitlerinin davacı tarafından yatırıldığının anlaşıldığı, davacının söz konusu bononun teminat amacıyla verildiğine ilişkin iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, Burdur İcra Müdürlüğü"nün 2015/4168 Esas sayılı dosyasından takibe konulan 03/03/2014 tanzim ve 30/12/2014 vade tarihli 72.240,00 TL"lik bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, tedbir kararının uygulanmamış olması nedeniyle davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, bir bononun teminat bonosu olduğunun yazılı belge ile ispat edilebileceği, davalının eşinin beyanlarının bononun teminat olarak düzenlendiğini ispat için yeterli olmadığı, davacının yemin deliline dayandığı, İlk Derece Mahkemesince davacıya yemin delili hatırlatılmadığından, davalının istinaf sebebi yerinde görülerek, duruşma açılıp, davacıya yemin deliline dayanıp dayanmadığının sorulduğu, davacının yemin deliline dayanması üzerine, davalının talimat mahkemesinde, bankadan kredi çektiğini, çektiği krediyi davacıya borç olarak verdiğini, verdiği borç paranın garantisi olarak da takibe dayanak bonoyu aldığına ilişkin yemin ettiği, davalının yemininin takip konusu bononun, teminat bonosu olduğunu ispatlar nitelikte olduğu, ancak bir bononun teminat bonosu olması tek başına bononun kambiyo senedi niteliğinde olma özelliğini ortadan kaldırmayacağından, teminat şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece tespit edilmesi gerektiği, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile davacının kredi alacaklısı banka şubesine ve davalının hesabına gönderdiği paralarla kredi borcunun tamamını ödediği ve dava konusu bononun bedelsiz kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK"nın 353/1-b-2. maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına, açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.701,03 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 29/11/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.