MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)5237 sayılı TCK.nun 204/1,62, 53, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet
2)5237 sayılı TCK.nun 157/1, 62, 52/2, 53, 58/6 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan adına düzenlenen 05/05/2011 tarihli 5.000 TL bedelli senedin icra takibine konulduğu bunun üzerine katılanca suça konu senedi keşide etmediğinden bahisle savcılığa şikayette bulunduğu, senet üzerinde yaptırılan kriminal incelemede senet borçlusuna ait imzaların katılana ait olmadığı, sanığın senedi katılandan aldığını iddia ettiği ama katılanın kabul etmediği, bu şekilde sanığın atılı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunması, katılan müşteki beyanı, tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamından sanığın, üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmüne ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Uzlaşma kapsamındaki dolandırıcılık suçunun uzlaşmaya tabi olmayan resmi belgede sahtecilik suçuyla birlikte işlenmiş olması karşısında; tebliğnamedeki dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında kaldığı yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08/04/2008 tarih ve 57/74 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ve 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesine göre, suç tarihinden sonra kesinleşen ilamların tekerrüre esas alınamayacağı dikkate alınarak, sanık hakkında, suç tarihinden sonra kesinleşen Ankara 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2007/1026 Esas, 2009/676 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağı ve adı geçen sanığın suç tarihinden önce kesinleşen ve tekerrüre esas başkaca ilamının da bulunmadığı gözetilmeden, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkralarından, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların tamamen çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.