17. Hukuk Dairesi 2015/17677 E. , 2018/9695 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili ve katılma yoluyla davalı ...Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının 06.03.2009 tarihinde, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu dolmuşun sürücüsü kusurundan dolayı düşerek yaralandığını, bu olayda bacağının eklem yerinden kırıldığını, 2 defa ameliyat olduğunu ve yatarak tedavi gördüğünü ve halen tedavisinin devam ettiğini, yatağa mahkum olduğunu, davacının bu zaman zarfında ev işlerini yapamadığından dolayı hizmetçi tuttuğunu ve işlerinin yapılması için aylık 650,00 TL ödediğini, davacının apartman ve evlere temizliğe gidip ailesine katkıda bulunduğunu, aylık ortalama 800,00 TL geliri olduğunu, davacı çalışamadığı için bu gelirden mahrum kaldığını ve refakatçi ile birlikte Samsun"a uçak ile gidip 11 gün hastanede kalıp 15 gün de Samsun"da kaldığını ve bu suretle 26 gün boyunca harcamalar yaptığını ve uçak bileti dahil 3.000,00 TL masrafı olduğunu beyanla davacının tedavisi devam ettiğinden ve dava sırasında da muhtemelen devam edileceğinden kazanç kaybı olan aylık 800,00 TL den şimdilik 8.000,00 TL kazanç kaybının kaza tarihinden faiziyle, bir kişinin günlük geçim ve bakım masrafları dikkate alınarak Samsun"da geçirdiği zaman zarfında şimdilik 3.000,00 TL"nin Samsun"a gidiş tarihinden faiziyle, davacının halen yatağa bağlı kalmasından dolayı
temizlik yemek ve şahsi işlerini yapamadığından 2.000,00 TL hizmetçi giderinin kaza tarihinden faiziyle ile davacının 11 aydır yatağa mahkum kalması ve bir türlü iyileşememesi nedeni ile 5.000,00 TL manevi tazminatın (manevi tazminat sigorta şirketi hariç) faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., kusura itiraz ederek talep edilen tazminatların fahiş olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketi vekili, davacının öncelikle eksik harcı ikmal etmesini, araç sürücüsünün kusurunu ispatlaması gerektiğini, davacının taleplerinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının kazanç kaybı talebinin kısmen kabulü ile, 7.533,06 TL kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketi dava tarihinden itibaren faiz ve poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile ) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının tedavi gideri dışı masraf talebinin kısmen kabulü ile, 500 TL ulaşım giderinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı ... şirketi dava tarihinden itibaren faiz ve poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının hizmetçi gideri talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava dilekçesinde nelerin yer alması gerektiği hususu 1086 sayılı HUMK"nun 179. maddesi ve 6100 sayılı HMK"nun 119. maddesinde düzenlenmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanunu"nun 31. maddesinde (1086 sayılı HUMK m. 75) ise; “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. O halde açıklık bulunmayan hallerde hakim, dava dilekçesinin açıklanmasını ilgili taraftan her zaman isteyebilir. HUMK"nun 74. (HMK"nun 26) maddesi uyarınca, hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar verilemez.
Yukarıda açıklanan düzenlemelere göre; davacı vekili dava dilekçesi ile 13.000,00 TL maddi tazminat 5.000,00 TL manevi tazminat talep ettiğini beyan etmiştir. Dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmiş, dava bu miktar üzerinden harçlandırılmıştır. Bu durumda harçlandırdığı dava değerine göre; davacının 5.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkemece 7.533,06 TL kazanç kaybı ve 500,00 TL ulaşım gideri olarak talep aşılarak maddi tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece; davacı vekilinden talep etmiş olduğu 5.000,00 TL maddi tazminatın kalemlerin (geçici-kalıcı işgöremezlik, yol gideri ve bakıcı gideri) miktarlarının açıklattırılarak karar verilmesi ve kabule göre de taleple bağlı kalınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının uğradığı kalıcı ve geçici işgöremezlik nedeniyle duyacağı bakım ihtiyacı ve yapılacak bakıcı giderinin tespiti bakımından, konusunda uzman adli tıp uzmanı bilirkişiden, bakım ihtiyacı bulunup bulunmadığı ve sürelerinin ne kadar olduğu konusunda, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alındıktan sonra, davacının bakıcı gideri talebi konusunda hesap raporu alınıp karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, talebini ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4- 2918 Sayılı KTK"nin 99/1. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. Mahkemece hükmedilen tazminatlara davalı ... şirketi yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Dava dilekçesi ekinde; davalı ... şirketine keşide edilen 23.09.2009 tebliğ tarihli ihtarname
mevcuttur. Bu durumda; mahkemece davalı ... şirketinden hasar dosyası getirtilip yukarıdaki açıklamalar ışığında temerrüt tarihinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
5-Hakim, manevi tazminata TBK"nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Yukarıda belirtilen hususlar ve davacının maluliyet oranı, iyileşme süresi ve kusur durumu dikkate alındığında, davacı için talep edilen manevi tazminatın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük manevi tazminata hükmedilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... Şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... Şirketi vekilinin, (3), (4) ve (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye geri verilmesine 30/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.