16. Hukuk Dairesi 2016/4174 E. , 2017/1463 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 134 ada ... ve ... parsel sayılı sırasıyla ....308,63 ve ....063,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 tarihinden itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki fındık ağaçlarının ..."a ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına, 134 ada ... parsel sayılı ....049,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2006 tarihinden itibaren ... ile ... Evlatları ..., ..., ... ve ... ... fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir ev, ahır ve fındık ağaçlarının adı geçen kişilere ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla önce Hazine adına tespit ve tescil edilmiş daha sonra 6292 sayılı Yasa uyarınca satın alma nedeniyle 60000/604957 payı ... ... adına tescil edilmiştir, 134 ada ... parsel sayılı ....509,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 tarihinden itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki tek katlı kargir ev ile fındık ağaçlarının ..."a ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla, 134 ada ... parsel sayılı ....996,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1981 tarihinden itibaren ..."ın fiili kullanımında bulunduğu ve taşınmaz üzerindeki iki katlı kargir ev, ahır ve fındık ağaçlarının ..."a ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve tüm mirasçıların hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası"na 5831 sayılı Yasa"nın .... maddesi ile getirilen Ek-.... madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı ...; çekişmeli taşınmazların müşterek muris ... ... kaldığını, murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim yapılmadığını, iddia ederek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine payı oranında şerh verilmesini istemiştir. Davalılardan ..., ... ve ...; yargılama sırasında önce muris ..."nin ölümünden sonra terekenin mirasçıları arasında paylaşıldığı, davacıya miras payına karşılık başka bir taşınmaz verildiğini beyan etmişler, daha sonra davalılardan ... ise murisin ölmeden önce yaptığı paylaştırmada çekişmeli taşınmazları davalılara devrettiğini savunarak davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisinin zilyetliğinde olduğu, murisin ölmeden önce davalı çocuklarına
taşınmazların zilyetliklerini devrettiği, davalıların murisin sağlığından itibaren 30 yıldır bu taşınmazları kullandıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Çekişme konusu taşınmazlardan 134 ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davalı ..."ın yanında dava dışı .... evlatları ..., ..., ..., .. ... da zilyetliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Kullanım kadastrosuna itiraz davalarında, davanın taşınmazın maliki olan Hazine ile birlikte lehine kullanıcı şerhi verilen kişilere birlikte yöneltilmesi zorunludur. Mahkemece çekişmeli 134 ada ... parselde tapu kaydının beyanlar hanesinde davalı ..."ın yanında yukarıda adı geçen kişilerin davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiş ve bu parsel yönünden taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Öte yandan; çekişme konusu parseller yönünden zilyetliğin tespiti bakımından yapılan araştırma da yetersizdir. Dosya kapsamına göre çekişmeli taşınmazların ortak muristen geldiği tartışmasızdır. Uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların murisin sağlığında davalı tarafa zilyetliğinin devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki, mahallinde yapılan keşifte davacı tanıkları çekişmeli taşınmazların muris tarafından sağlığında taşınmazları paylaştırmak suretiyle zilyetliğinin davalılara devredildiği ve taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığının beyan edildiği, davalı ..."ın eşi ... ile davalı ... eşi ... ... ise taşınmazların ortak muris tarafından ölene kadar kullanıldığı, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında terekesinin taksim edildiği, çekişmeli taşınmazların davalılar payına isabet ettiği, davacı ..."ya da başka bir yerden taşınmaz yer verildiğini, murisin ölümünden sonra mirasçıların kendilerine verilen yerleri kullanmaya başladığını, beyan etmişlerse de çekişmeli taşınmazların zilyetliğinin muris tarafından sağlığında davalılara devredilip edilmediği kesin olarak belirlenmemiş, zilyetliğin hangi tarihten beri davalılarda olduğu hususlarında yeterli ve aydınlatıcı beyanda bulunulmamış, mahkemece beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
O halde, doğru sonuca varılabilmesi için taşınmazlar başında yeniden fen bilirkişisi, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan öncesi tarafların murisine ait olan davaya konu taşınmazların zilyetliğinin muris tarafından davalılara devredilip devredilmediği, murisin ölümüne kadar taşınmazda kimin, hangi sebeple zilyet olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı, ayrıntılı bilgi alınmalı, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra taşınmazın 60000/604957 payının dava tarihinden önce 04.03.2014 tarihinde 6292 sayılı Yasa gereğince satılarak dava dışı .... ... adına tescil edilmiş olması nedeniyle bu pay yönünden şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmadığı göz önüne alınarak; taşınmazın geriye kalan ve Hazine adına tescilli bulunan 544957/604957 payı yönünden ise dava şerh davası olarak görülerek, murisin ölüm tarihinden önce paylaştırma nedeniyle zilyetliğin devredildiğinin kanıtlanamaması halinde ölüm tarihinde taşınmazların kullanımının murise ait olduğunun kabulü gerekeceği göz önünde bulundurulmak suretiyle toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, ....03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.