16. Hukuk Dairesi 2016/1557 E. , 2017/1461 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü 935 (298 ada 37) parsel sayılı 24300 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayır niteliği ile davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tespitin iptali ve adına tescile karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli eski 935 yeni 298 ada 37 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Yasa"nın .... ve .... maddeleri kapsamında tarıma elverişli kültür arazisi niteliğindeki özel mülkiyete konu olabilecek arazilerden olduğu, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunması gereken yerlerden olmadığı belirtilmek suretiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Çekişmeli taşınmazın sınırında 1189 parsel sayılı mera taşınmazı bulunduğu halde, dava konusu taşınmaz ile mera arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, taşınmazlar başında yapılan keşifte davanın niteliği gereği menfaati bulunmayan komşu köylerden belirlenecek bilirkişilerin dinlenmesi gerekirken komşu köyden tek bilirkişi ve davalı tanıklarının dinlenilmesi ile yetinilmiş; keşif sonucu hükme esas alınan zirai bilirkişi raporunun bilimsel verileri içermeyip soyut nitelikte bulunduğu, dava konusu 935 parsel sayılı taşınmaz ile dava dışı 922, 933 ve 934 parsel sayılı taşınmazların aynı tapu ve vergi kaydına dayalı olarak tespit gördüğü, tapu ve vergi kaydı sınırları değişebilir ve her yere uygulanabilir nitelikte olduğundan ancak miktarıyla geçerli olabileceği halde miktar fazlasının meradan kazanılmış olup olmadığı üzerinde durulmamış, komşu taşınmazların dayanak kayıtları getirtilip uygulanmamış; aynı tapu ve vergi kaydına dayalı olarak tespit gören ve davacı Hazine tarafından aynı iddia ve sebeplerle dava açılan 922, 933 ve 934 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki dava ile birleştirilmesi gerektiği düşünülmemiştir. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, öncelikle 922, 933 ve 934 parsel sayılı taşınmazlar hakkında görülen Kadastro Mahkemesinin 2011/77 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki dava birleştirilmeli, daha sonra aynı tapu ve vergi kaydına dayalı olarak tespit gören 922, 933, 934 ve 935 parsel sayılı taşınmazları dıştan çevreleyen komşu taşınmazların tespit tutanaklarının birer örneği getirtilerek tespitlerine esas alınan tapu ya da vergi kayıtlarının bulunduğunun belirlenmesi halinde kayıtlar ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ... kişilik yerel bilirkişi, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, sağ ise kadastro tespit bilirkişileri ile ... kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Keşifte taşınmazın tespitine esas alınan Haziran 324 tarih ve 195 sayılı sicilden gelen tapu kayıtları ile 238, 239, 240 ve 241 tahrir sayılı vergi kayıtları ile komşu taşınmazlara uygulanan kayıtlar taşınmaz başında yöntemine uygun şekilde uygulanmalı, dayanılan vergi ve tapu kayıtlarının değişebilir ve her yere uygulanabilir sınırlı olduğu, uyması halinde miktarıyla geçerli olabileceği, miktar fazlasının meradan kazanılıp kazanılmadığı hususları üzerinde durulmalı, çekişmeli taşınmaz ile çevresinde bulunan ve mera olduğu kesinleşen alanlar arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın ilk maliki, intikali, tasarrufu ve süreleri hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir, tapu ve vergi kayıtlarının sınırlarını gösterir biçimde ve mümkünse gerektiğinde uydu fotoğrafı ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle rapor düzenlettirilmeli, ... kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği, mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın tamamının ya da bir bölümünün meradan kazanılıp kazanılmadığı hususlarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazları çevrelerindeki taşınmazlarla gösterecek değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflar rapora eklenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Hal böyle olunca; eksik incelemeyle dayalı olarak hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ....03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.