14. Hukuk Dairesi 2017/4022 E. , 2017/7414 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 1071, 1134, 308, 320, 154, 156, 180, 37, 39, 40, 415, 428, 581, 587, 629, 753, 623, 862, 884 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davacı vekili tarafından 39, 40 ve 753 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin dava atiye terk edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava konusu 1134, 308, 320, 154, 156, 180, 37, 39, 40, 415, 428, 581, 587, 629, 753, 623, 862, 884 parsel sayılı taşınmazlar yönünden; yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekmiştir.
2-Dava konusu 1071 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından, dava konusu 1071 parsel sayılı taşınmaz üzerinde muhdesat iddiasında bulunulmuştur. O halde, yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık varsa, mahkemece görevli mahkemede dava açmak üzere davacı tarafa HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmeli, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmelidir. Açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin dava konusu 1134, 308, 320, 154, 156, 180, 37, 39, 40, 415, 428, 581, 587, 629, 753, 623, 862 ve 884 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın % 011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25.20 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine; (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 1071 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taşınmaz yönünden BOZULMASINA, 10.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.