MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, zincirleme resmi belge sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılıktan CMK"nun 223/2-a beraat,TCK"nun 204/1, 43/1, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili,sanık müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Karar başlığında katılan vekili olarak Av. ... yerine, farklı bir ismin gösterilmesi şeklindeki yazım hatasının mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın İstanbul Valiliği tarafından 16.12.2010 - 15.12.2015 tarihleri arasında geçerli olan 66847 sayılı ve 18.06.2009-12.12.2010 tarihleri arasında geçerli olan 66487 sayılı adına düzenlenmiş silahsız özel güvenlik görevlisi kimlik kartlarını kullanarak ...’nde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, sanığın kullanmış olduğu kimlik kartlarının tamamen sahte olduğunun anlaşıldığı, sahte kimlik kartıyla katılan kurumda çalıştığı süre boyunca 21.979,78 TL maaş alarak haksız menfaat temin edip nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
1- Katılan ..."nin resmi belgede sahtecilik yönünden doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığından ve bu suça ilişkin verilen katılma kararı hukuki değerden yoksun olup hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümlerle ilgili yapılan incelemede;
A-) Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hükümde, sanığın sahte silahsız özel güvenlik kimlik kartı ile ..."inde işe başladığı, Kasım 2010- Kasım 2012 tarihleri arasında sanığa çalışması karşılığında 21.979,78 TL maaş ödendiği,bu suretle sanığın sahte belge kullanarak görevi ve yekisi olmayan bir işte çalışıp kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediği gözetilmeksizin sanığın mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
B-)Resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümde, sanık savunması,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş,yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanık müdafinin mahkumiyete yeter delil olmadığına ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine ancak;
Somut olayda; ... seri nolu kimlik kartı aslının ele geçirildiği, ve gerekli kriminal incelemenin yapıldığı... nolu belge aslının ele geçirilememesi nedeniyle aldatma kabiliyeti yönünden değerlendirme yapılması mümkün olmadığından, bu belgedeki sahtecilikten sanığın cezalandırılamayacağı ve TCK"nun 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,
3-TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi, katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.