20. Hukuk Dairesi 2016/1698 E. , 2017/7521 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar kayyımı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... Merkez, ... köyü 148 ada 64 parsel sayılı, 3762 m2 yüzölçümlü taşınmaz, davalılar adına tapuda kayıtlı olup davacı ... Yönetimi, 21/07/2011 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi itibarıyla ve halen de eylemli orman olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, el atmanın önlenmesi ve tapu kaydındaki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, el atmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalılar kayyımı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 21/11/1991 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B uygulaması, 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; mahkemece 28/11/2011 tarihinde yapılan keşif sonunda, orman bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen raporda; çekişmeli taşınmazın (A) işaretli 631 m2 bölümünün ... köyünde yapılan orman kadastro sınırları içinde, (B) işaretli 3131 m2 bölümünün ise ... köyünde yapılan orman kadastrosu sırasında ... ... Ormanı olarak sınırlanan alanda kaldığının açıklandığı; 26/06/2015 günlü keşiften sonra orman bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda ise tamamının ... ... Ormanı sınırları içinde gösterilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda aynı taşınmaza ilişkin alınan raporlar arasında çelişki oluşmakta, ... köyüne ait tüm orman tahdit belgeleri; yine ... köyünde 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdit tutanakları ve taşınmazın yerinin işaretlendiği haritası getirtilmediğinden, taşınmazın konumu sadece aplikasyon haritasında gösterildiğinden bilirkişi raporları denetlenememektedir.
Bu nedenle; her iki köyde 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastro çalışma tutanakları ve çekişmeli taşınmazın yerinin işaretlendiği orjinal renkleri ve orman sınır noktalarını açıkça gösteren haritası, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik hükümlerine göre yapılan aplikasyon çalışmalarına ait çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerden
geçen 2056 ve devamı OS noktalarını ilgilendiren çalışma tutanakları ve her iki köyün birbiriyle çakıştırılmış haritaları dosyaya getirtildikten sonra; dava dosyası fen ve orman bilirkişilerine verilerek; çekişmeli taşınmaza ait 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre düzenlenen ilk orman kadastro haritaları ile daha sonra yapılan biribiriyle çakıştırılmış aplikasyon haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, komşu ve yakın komşu parseller ve değişik açı ve uzaklıkta en az 10-12 OS noktası görülecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun her iki harita üzerinde ayrı renklerle işaretlendiği müşterek imzalı rapor alınmalı, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmaz bölümleri açıkça belirlenmelidir. Böylesine bir araştırma inceleme yapılmadan eksik inceleme, araştırma, yetersiz ve biribiriyle çelişen bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar kayyımı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi.