Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/36497
Karar No: 2015/703
Karar Tarihi: 15.01.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/36497 Esas 2015/703 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/36497 E.  ,  2015/703 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, yevmiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davanın usul yönünden reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:



    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının inşaat ustası olduğunu, yevmiye karşılığı çalıştığını, davacının 60 yevmiye karşılığı olarak 60 X 85 = 5.100 TL alacağının ödenmediğini, söz konusu alacak için davalıya ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnamenin 21.05.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak bu güne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek söz konusu alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacı ile herhangi bir sözleşme yapılmadığını, müvekkillerine ait şirketin inşaat işleri için ... ile anlaştıklarını, davacının kendileri nezdinde alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İhbar edilen ... vekili, dava dilekçesinde yazılı çalışmaların hangi döneme ait olduğunun anlaşılamadığını, davacıya yapılan ödemelerin bir kısmının elden bir kısmının ise banka yoluyla yapıldığını, bu nedenle açılan davanın reddi ile ayrıca taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığını ileri sürülerek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacının sıradan bir işçi değil, alt taşeron kişi konumunda olduğu, yapılan işin herhangi bir iş gücüne dayalı iş olmayıp 5,5 tripleks villanın duvar örme işi olduğu, sonuçta bir eser meydana getirme işi olduğu, dolayısıyla davacı ile ihbar olunan taşeron firma olan ...arasındaki iş ilişkisinin eser sözleşmesi niteliğinde olup işçi - işveren ilişkisi niteliğinde olmadığı, davacı tarafın açmış olduğu alacak davasının eser sözleşmesi niteliğinde bulunduğundan, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin olmadığı, bir nevi alt taşeron ilişkisi mevcut olduğu, görev yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin İş Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usul yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
    Kanunun 2 nci maddesinde bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişi işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işveren olarak tanımlanmıştır. İşçi ve işveren sıfatları aynı kişide birleşemez.
    Yasanın 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. Ücret, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleridir.
    İş sözleşmesini eser ve vekâlet sözleşmelerinden ayıran en önemli ölçüt bağımlılık ilişkisidir. Her üç sözleşmede, iş görme edimini yerine getirenin iş görülen kişiye (işveren-eser sahibi veya temsil edilen) karşı ekonomik bağımlılığı vardır.
    İş sözleşmesini belirleyen ölçüt hukukî-kişisel bağımlılıktır. Gerçek anlamda hukukî bağımlılık işçinin işin yürütümüne ve işyerindeki talimatlara uyma yükümlülüğünü içerir. İşçi edimini işverenin karar ve talimatları çerçevesinde yerine getirir. İşçinin işverene karşı kişisel bağımlılığı ön plana çıkmaktadır. İş sözleşmesinde bağımlılık unsurunun içeriğini, işçinin işverenin talimatlarına göre hareket etmesi ve iş sürecinin ve sonuçlarının işveren tarafından denetlenmesi oluşturmaktadır. İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işçinin bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli, kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin ölçüt teşkil etmez. İşçinin işverenin belirlediği koşullarda çalışırken kendi yaratıcı gücünü kullanması ve işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kâr ve zarara katılıp katılmaması, karar verme özgürlüğüne sahip bulunup bulunmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi”dir.
    Somut olayda, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olmadığı, davalı ile ihbar olunan şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davalının da asıl işveren konumunda olduğu anlaşılmakla, davaya devam edilmesi gerekirken, davaya bakmanın Mahkemelerinin görevi dışında bulunduğu gerekçesi ile davanın usul yönünden reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi