Kamu kurum ve kuruluşları tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/7103 Esas 2019/9257 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/7103 E.  ,  2019/9257 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları, vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık ... yönünden resmi belgede sahtecilik suçu ile sınırlı O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ... ile katılan arasında ticari ilişkinin olduğu, sanık ...’un katılana akaryakıt ve katılanın borçları için nakit para verdiği, katılanında buna karşılık alacaklı kısmı boş kalacak şekilde sanık ...’a birden fazla bono verdiği, bu bonolardan 03/08/2010 vade tarihli 152,612 TL meblağlı olan bonoyu sanık ...’un diğer sanık ...’e borcuna karşılık verdiği, sanık ...’in bu bonoyu Konya 7. İcra Müdürlüğünün 2012/10067 esas sayılı dosyasında takibe koyduğu ancak bir ödeme alamadığı, katılanın icra takibine itiraz ettiği, yapılan imza incelemesinde bonoda borçlu görünen katılanın imzasının taklit edildiğinin tespit edildiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti açısından, katılanın sanık ...’a borcunun bulunmadığı yönündeki beyanı karşısında, katılan ve sanık ...’un işletmelerine ait ticari defter ve belgelerin celp edilerek, bononun icraya konulduğu tarihte katılanın, sanık ...’un işlettiği akaryakıt istasyonuna borcunun bulunup bulunmadığı, senet üzerindeki yazı ve imzaların sanıkların elinden çıkıp çıkmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanık ... ile sanık ... arasındaki para alışverişinin belgeye dayanıp dayanmadığı hususlarının tespitinden sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.