21. Ceza Dairesi 2015/5377 E. , 2016/1110 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Ceza Mahkemesince 29.12.2009 gün ve 566-1830 sayı ile verilen; resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 204/1. uyarınca 2 yıl hapis ve dolandırıcılık suçundan TCK"nın 157/1, 52. maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 4800 lira adli para cezasına dair hükümlerin temyiz incelemesi yapılmadan 20.01.2010 tarihinde kesinleşmesinden sonra; 20.09.2010 havale tarihli dilekçe ile her iki suçtan yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulması üzerine, ... Asliye Ceza Mahkemesince 24.09.2010 tarihinde tensiple birlikte duruşma açılmasına, sanık müdafi ve katılan vekilinin davetiye ile duruşmaya çağırılmalarına karar verilip 20.01.2011, 10.03.2011, 26.04.2011, 21.06.2011 tarihli oturumlarda sanık ve katılan gelmediğinden herhangi bir işlem yapılamadığı, 11.10.2011 tarihli oturumda sanık savunmasının alındığı, 11.10.2011 tarihinde sanık müdafıinin mazereti nedeniyle duruşmanın ertelendiği, 13.12.2011 tarihli oturumda ise şikayetçinin dilekçesinin okunmasının ardından; resmi belgede sahtecilikten kurulan önceki hükmün onaylanmasına, dolandırıcılıktan kurulan hükmün ise iptaline karar verilerek, sanığın dolandırıcılık suçundan TCK"nın 157/1, 52, 168. maddeleri uyarınca sonuç olarak 4 ay hapis ve 1.600 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, bu hükümlerin de sanık müdafileri tarafından bir sebebe dayalı olmaksızın temyiz edildiği olayda;
Öncelikle değerlendirilmesi gereken konu, yargılamanın yenilenmesi ile ilgili olarak yapılmış olan yargılamanın usule uygun olup olmadığına ilişkindir:
Olağanüstü kanun yolları arasında sayılan "yargılamanın yenilenmesi" CMK"nın 311 ilâ 323. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre; kesinleşmiş bir hükümle ilgili olarak yargılamanın yenilenmesi talebinin hükmü veren mahkemeye verilmesi üzerine;
Yapılması gereken ilk inceleme (birinci aşama), talebin 318. maddede gösterilen usule uygun yapılıp yapılmadığına, 311. ve 314. maddeler uyarınca yargılamanın yenilenmesini gerektirecek kanuni bir neden gösterilip gösterilmediğine ve gösterilen nedeni doğrulayacak delillerin açıklanıp açıklanmadığına ilişkin olmalıdır. Bu inceleme sonunda, talebin usule uygun olmadığı, kanuni bir neden gösterilmediği veya bunu doğrulayacak delillerin açıklanmadığı görülürse, yargılamanın yenilenmesi istemi 319. madde uyannca kabule değer görülmeyerek reddedilmelidir. Bu karar 319/3. madde uyarınca itiraza tabidir.
İkinci aşama; istemin kabule değer görülmeyerek reddedilmediği hallerde, söz konusu olacaktır. Bu aşamada, talebin kabule değer olduğuna karar veren mahkemece, yeniden yargılama isteminin, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmesi için Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunması gerekir. Yine bu aşamada, 320. madde uyarınca, soruşturmaya ilişkin usuller uygulanmak suretiyle toplanacak deliller, Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafın yedi gün içerisinde görüşünün alınmasından sonra mahkemece değerlendirilip yenileme isteminin esassız olduğunun belirlenmesi durumunda, duruşma yapılmaksızın 321. madde uyarınca, yargılamanın yenilenmesi isteminin esassız olması sebebiyle reddine, aksi halde ise yargılamanın yenilenmesine ve duruşma açılmasına karar verilebilir. Bu aşamada verilen kararlara karşı da 321/3. madde uyarınca itiraz yoluna gidilebilir.
Üçüncü aşamaya ancak yargılanmanın yenilenmesine karar verilmesi halinde geçilebilir. Bu durumda kural, duruşma açılarak bir karar verilmesi ise de, 322. maddede sayılan istisnai hallerde duruşma açılmaksızın da karar verilmesi mümkündür. Yeniden yapılacak duruşma sonunda mahkeme, 323. madde uyarınca önceki hükmü onaylar veya hükmün iptali ile dava hakkında yeniden hüküm verir.
Buna göre somut olayda; kesinleşmiş hükümlere ilişkin olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulması üzerine, birinci ve ikinci aşamalar atlanmak suretiyle doğrudan üçüncü aşamaya geçilmiş ve yapılan duruşmalı yargılama sonunda hükümler kurulmuş olması usule aykırı ise de; bu husus sonuca etkili görülmediğinden, usul ekonomisi de gözetilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
I - Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme ilişkin incelemede;
Yapılan yargılama sonunda, yargılamanın yenilenmesi nedeni tespit edilemediği gerekçesiyle önceki hükmün onaylanmasında, ortaya çıkacak sonuçlar da değerlendirildiğinde, eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin bu hükme ilişen temyiz isteminin reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
II - Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yargılamanın yenilenmesi üzerine yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
1- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 157/1. maddesi gereğince hükmolunan hapis cezası takdiren asgari hadden tayin olunduğu halde, aynı gerekçe ile hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak 240 gün olarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2- Sanığın kovuşturma sırasında katılanın zararını giderdiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 157/1. maddesi uyarınca tayin edilen temel ceza üzerinden TCK"nun 168/2. maddesi gereğince uygulama yapılması gerekirken 168/1. fıkrası ile indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,
3- Sanık hakkında tayin olunun adli para cezası hesaplanırken cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yönelik artırım ve indirimlerin, gün üzerinden yapılması gerektiği gözetilmeden, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması sonucu elde edilen miktar üzerinden indirim yapılması suretiyle 5237 sayılı TCK"nun 61/8. maddesine aykırı davranılması,
4- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.