21. Hukuk Dairesi 2019/3130 E. , 2020/2799 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine, Kurum kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı işyerinde 19/09/1997-11/05/2006 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindirMahkemece, Dairemizin 2014/24252 Esas 2015/6926 Karar 01/04/2015 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde istemin kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dinlenen bordro tanıkların 2001 yılı ve sonrasına dair beyanlarda bulundukları, davacının dava devam ederken vefat ettiği ve veraset ilamı ve mirasçılara ait vekaletname dosya arasına alınmış olmasına rağmen mirasçıların davaya dahil edilmediği, maaş bordroları ve ücret hesap pusulalarındaki imzaların davacıya ait olup olmadığına dair grafoloji raporu alındığı , rapora göre imzaların davacının el ürünü olmadığı anlaşılmıştır.Somut olayda, 19/09/1997- 02/12/1999 Tarihleri arasında hizmet tespitine karar verildiği halde bordro tanıklarının resen tespit edilip dinlenmediği, bordrolu tanık olmayan dönemlerde komşu işyeri tanıklarının tespit edilmediği, tanık beyanları arasında oluşan çelişkilerin giderilmediği böylece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmeden sonuca gidildiği görülmektedir.Öte yandan; 21/12/2016 tarihinde dava dosyasına sunulan mirasçılık belgesine göre davacı ... ’ın 14.04.2015 tarihinde vefat ettiği, ... ,... ve ...’ın mirasçıları olduğu, mirasçıların vekaletname sundukları görülmüştür. Davacının yargılamanın devamı sırasında öldüğünün dosyaya yansımasına rağmen mahkemece davacının mirasçıları davaya dahil edilmeden, diğer bir anlatımla taraf teşkili sağlanmadan, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş;
1-)Öncelikle davacının mirasçılarına ayrı ayrı tebligat çıkartıp taraf teşkilini sağlamak,
2-)Hüküm altına alınan dönem dikkate alınarak dosyadaki dönem bordrolarından bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, bordro tanığı dinlemek mümkün olmadığı taktirde 19/09/1997- 02/12/1999 arası dönem yönünden Kurum, vergi idaresi, belediye ve emniyet müdürlüğü gibi kamu kurumları aracılığıyla tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.