17. Hukuk Dairesi 2015/16967 E. , 2018/9643 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; asıl davada, davalı ..."a ait, davalı ... sevk ve idaresindeki dolmuşta yolcu iken davalı sürücünün kusuru nedeniyle davacının parmağının kapıya sıkıştığını ve yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarını saklı tutmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan Araç sürücüsü ... ve araç maliki ..."tan olay tarihi olan 09.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalı ...Ş için (sigorta şirketi için sorumlu olduğu limitle sınırlı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ... ve araç maliki ...’tan olay tarih olan 09.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini, talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2011/867 esas sayılı dosyasında; aracın sigorta şirketinin ... olduğunu öğrendiklerini belirterek tazminattan sorumlu tutulmasını istemiştir, yargılama sırasında maddi tazminat talebini ıslah etmiştir.
Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen, birleşen dosya davasının tamamen kabulü ile 3.501,55 TL maddi tazminatın davalılar ..., ... ve Birleşen dosya davalısı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketinden (Sigorta şirketi için sorumlu olduğu limit ile sınırlı kalmak kaydı ile) olay tarihi olan 09/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalı ... hakkında açılan davanın feragat nedeni ile reddine, Dahili davalı SGK hakkında açılan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Hükmü temyiz eden davalı ... 07.11.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirdiği anlaşıldığından, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası nedeni ile tazminat talebine ilişkindir.
BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın
sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Davacı vekili dava açarken Sosyal Güvenlik Kurumuna husumet yöneltmemiş, yargılama sırasında da davaya dahil edilmesi talebinde bulunmamıştır. Mahkeme tarafından aldırılan 02.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacının tedavi giderinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığı belirtilerek belgesiz tedavi gideri hesabı yapılmış olmasına rağmen mahkemece 11.02.2014 tarihli celsede davacı vekiline Sosyal Güvenlik Kurumunu davaya dahil etmesi için süre verilmiş, yargılama sonucunda da kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davacının davaya dahil etme talebinde bulunmadığı, gerekli olmadığı halde kurumun mahkemece davaya dahil edilmesi istenilmiş olmakla davalı kurum lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5-Mahkemece hükmedilen maddi tazminata tüm davalılar için olay tarihinden itibaren hükmedilmiştir. Davalı ... kazaya neden olan aracın trafik sigortacısıdır. 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı ... tazminat talebinin tamamı yönünden dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş
olup hakkında olay tarihinden itibaren faize hükmedilemez. Mahkemece anılan hususlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."ın temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ile ..."a geri verilmesine 25/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.