22. Hukuk Dairesi 2015/34726 E. , 2018/15371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılı 9. ayında ... İnş. Şirketinde muhasebeci olarak çalışmaya başladığını, 19.11.2007 tarihinde davalı şirkete transfer edildiğini, bu iki şirketin hissedarlarının aynı kişiler olduğunu, müvekkilinin iş akdinin davalı tarafından haksız şekilde sonlandırılıp kendisine kısmi bir ödeme yapıldığını beyanla, kıdem tazminatı ve diğer alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı her iki taraf vekili temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
1-Davalı Temyizi Bakımından;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar 1.630,31 TL olup, karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Kanun"un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun"un 427, 432 maddeleri uyarınca REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2-Davacı Temyizi Bakımından;
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacının aylık ücretinin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Mahkemece, Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılması ve emsal ücret araştırması sonucunda elde edilen verilerle birlikte, anılan Kurumun resmi internet sitesindeki bilgiler de dikkate alınarak emsal ücretin belirlenmesi mümkündür.
Mahkemece yapılan emsal araştırmasına ilişkin olarak öncelikle ... Ticaret Odasına "muhasebeci" unvanında çalışan kişinin ücreti sorulmuş ve gelen cevapta asgari ücretin 1,5 katı civarında ücret alabileceği belirtilmiş, davacının pazarlama yönetmeni olarak çalıştığını söyleyerek söz konusu araştırmaya itirazı üzerine mahkeme yine aynı yere müzekkere ile bu defa "pazarlama yönetmeni" unvanında çalışan kişinin ücretini sormuştur. ... Ticaret Odası tarafından "pazarlama yönetmeni" olarak çalışan davacının alabileceği ücret düzeyinin asgari ücretin %20 fazlası civarında olabileceği cevabı sonrasında mahkemece, dava konusu talepler bu kabule göre hesaplanmıştır.
Davacı muhasebeci olarak işe başladığını ve pazarlama müdürünün işten ayrılması sebebiyle pazarlama müdürlüğünü "pazarlama yönetmeni" sıfatıyla gerçekleştirdiğini, bu değişimin davacının birden fazla vasfa sahip olması sebebi ile gerçekleştiği iddiası karşısında, söz konusu değişimin görevde yükselme olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği de belirlenmek suretiyle, davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, TÜİK kazanç sorgulama ekranından emsal ücret araştırması yapılmalı, dosya içeriğiyle birlikte değerlendirme yapılarak davacının aylık ücreti belirlenmeli ve belirlenen bu ücret üzerinden davacının hüküm altına alınan tazminat ve alacakları yeniden hesaplanarak sonuca gidilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.