21. Ceza Dairesi 2015/5086 E. , 2016/3222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
... Barosuna bağlı avukat olarak çalışan sanığın, müvekkili adına başlattığı icra takibine konu edilen bonoyu sahte olarak düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, 25.12.2002 keşide, 25.01.2003 vade tarihli suça konu senet bedelinin yürürlükte bulunmayan "YTL" para birimi ile belirlendiği, yerel mahkemece bu husus gerekçe gösterilerek, tanzim tarihinin sonradan yazılmış olduğunun açıkça anlaşılması nedeniyle senedin iğfal kabiliyeti bulunmadığından sanığın beraatine hükmedildiği anlaşılmakla;
TBMM’ce 28.01.2004 tarihinde kabul edilip 31.01.2004 tarihli 25363 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkındaki Kanun"un birinci maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yeni para birimi Yeni Türk Lirasıdır” sözcüklerine yer verilmiştir. Aynı Kanunun ikinci maddesinde ise “Türk Lirası değeri Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken bir milyon Türk Lirası (1.000.000.TL) eşittir bir yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır” denilmektedir. Bu açıklama ile 1 YTL’nin bir milyon TL’yi karşıladığı anlaşılmaktadır. Ayrıca 818 Sayılı BK’nun 83/2. maddesinde ise “Akit tediye mahallinde kanuni rayici olmayan bir para üzerine varit olmuş ise akdin harfiyen icrası”, “aynen ödemek” kelimeleri veya buna muadil sair tabirat ile şart edilmiş olmadıkça borç vadenin hulülü günündeki rayici üzerinden memleket parası ile ödenebilir.” düzenlenmesine yer verilmiş ve buna bağlı olarak da 4949 sayılı Kanunla değişik İİK’nun 58/3. maddesinde de alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı takip talepnamesinde gösterilmesi zorunlu kılınmıştır.Aynı şekilde bu mecburiyet ödeme ve icra emrinde de bulunmaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında bonoda bedelin (YTL) olarak gösterilmesinin, takip tarihinde yürürlükte bulunan TTK’nun 692/2. maddesi anlamında onun geçerliliğini etkilemeyeceği, kaldı ki yukarıda açıklandığı üzere BK’nun 83/2. maddesi kapsamında mutlak suretle keşide tarihinde bedelinin TL olarak ödeneceğinin taraflarca kararlaştırılmadığı, imzalı ve boş tevdii edilen bir senedin diğer unsurlarının senedin verilme nedenine uygun olarak taraflar arasındaki bir anlaşma ile sonradan da tamamlanabileceği bu nedenle senetteki tanzim ve vade tarihinin sonradan doldurulmuş olmasının tek başına senedin iğfal kabiliyeti bulunmadığını göstermeyeceği gözetilerek, iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.