Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2085 Esas 2017/3814 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2085
Karar No: 2017/3814
Karar Tarihi: 17.05.2017

Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/2085 Esas 2017/3814 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme sanığın banka/kredi kartını kötüye kullandığına ve suçlu olduğuna hükmetmiştir. Ancak, kararın bazı noktalarında yanlışlıklar bulunmaktadır. Örneğin, suçu oluşturan eylemin detaylı bir şekilde araştırılmadan hüküm verilmiştir. Ayrıca, hakkında verilen hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın cezası hesaplanırken bir hata yapılmıştır.
Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır:
- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun 37/2. maddesi, sözleşmenin imzalanmasına kadar gerçeğe aykırı bilgi verilmesi veya belge sunulmasıyla ilgili suçları düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/2. maddesi, kredi kartı sahteciliği suçunu düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 245/3. maddesi, sahte belge kullanarak menfaat sağlama suçunu düzenler.
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, hüküm açıklanması geri bırakılan sanıkların tekrar suç işlemeleri durumunda cezalarının açıklanmasına karar verilmesini düzenler.
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi, kişinin ifade özgürlüğünü korur ve bu kapsamda düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtir.
11. Ceza Dairesi         2016/2085 E.  ,  2017/3814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Deneme süresinde işlenen suça yönelik kesin nitelikte hüküm verilmiş olması, hükmün açıklanmasına engel teşkil etmediğinden tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    1- 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan “kredi kartı veya üye iş yeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler” şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde 5237 sayılı TCK.nın 245/2, sahte üretilen bu kartın kullanılarak menfaat temin edilmesi halinde ise 245/3. maddesine temas eden suçu oluşturacağı, somut olayda ise ; sanığın, .... adına oluşturulmuş sahte nüfus cüzdanı ile Vakıfbank Beşiktaş Şubesine 09/06/2005 tarihinde kredi kartı talebiyle başvurup sözleşme imzaladığı, ancak banka tarafından yapılan incelemede nüfus cüzdanındaki T.C. kimlik numarasının, kimlikteki sahsa ait olmadığının tespit edilmesi üzerine durumun polise intikal ettirildiği bunun üzerine, polis memurları kendilerini banka görevlisi olarak tanıtıp kredi kartını sanığa verdikleri esnada sanığın yakalandığının iddia ve kabul olunmasına göre; dosya içerisinde bulunan kredi kartı sözleşmesini imzalayan sanığın talebi sonucu düzenlenmiş kredi kartı bulunup bulunmadığı ilgili bankadan sorulup varsa buna ilişkin kayıtların celbi ile kredi kartı veya kart numarasının oluşturulduğunun tespiti halinde eylemin TCK"nun 245/2. maddesindeki "kredi kartının sahte olarak üretilmesi" suçuna teşebbüs hesabın henüz açılmaması ve kredi kartının düzenlenmemesi halinde ise 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesindeki gerçeğe aykırı kredi kartı sözleşmesi düzenlemek suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm verilmesi,
    2- 5271 sayılı CMK"nun 231. maddesi gereğince, hakkında verilen hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle tekrar ele alınan dosyada, hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, gün para cezasına ilişkin temel ceza belirlenirken 60 gün yerine altsınır olan 5 gün adli para cezasının tercih edilmesi,
    3- Kabule göre de; 7 ay 15 gün hapis cezasının günlüğü 20 TL"den paraya çevrilmesi sonucunda 4500 TL yerine hesap hatası sonucunda 5500 TL denilmek suretiyle fazla ceza tayini,
    4- 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.